MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli’nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:
“Siyaset ve ilim hayatına silinmez izler bırakan Prof. Dr. Osman Durmuş’u kaybetmenin acısını yaşıyoruz. İnanmış bir ülkücü, çalışkan bir hekim, başarılı bir siyasetçi, ahlaklı bir insan, kısacası adam gibi adamdı. O şimdi ebediyete irtihal etti. Bir hilal gibi aramızdan ayrıldı. Ailesine, sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Tarih beşeri tecrübenin verimli bir laboratuvarı, gelecek planlamalarının kilit taşıdır. Sosyal olaylarla, siyasal müesseslerin insan hayatını aşan ilişkileri vardır. İnsanın ufuk derinliği kazanabilmesinin kabiliyet ve kalitesi şahsi tecrübe sınırlarını aşıp daha geriye gitmesine bağlıdır. Bir şeyin izahını yapmak, her şeyden önce onun tarihine bakmak demektir. Tarih şuuru tarihin akışı hakkında belli bir görüşe sahip olmaktır. Bu sayede aramızda sonsuz bir geçmişin bulunduğunu, önümüzde de sonsuz bir geleceğin bulunduğunu kavrarız.
Tarihimizi gıpta edilecek bir gurur kaynağıdır. Biz saadet ve selameti geçmişimizin sayfalarında değil, bir istikbal yükselişinde görüyoruz. Geçmiş bazen geleceği gölgeleyecek kadar gözlerimizi kamaştırabilir. Bu durum hamaset çıkmazıdır. Zaman tünelinden geçip bugüne oluşan her neviden sorunu bugünün imkanlarıyla çözmekten başka yolumuz yoktur. Tarih birdir ve bütündür; adı da Türk tarihidir. Coğrafya birdir adı da Türk vatanıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1925’te İzmir’de yaptığı konuşmada, Cumhuriyet’in milletin kendi istek ve arzusuyla oluştuğunu söylemiştir. Samsun’dan sonra Anadolu’nun içlerine ilerleyerek meşhur Amasya Genelgesi’nde ‘Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır’ demiştir. Erzurum Kongresi’nden önce Mazhar Müfit’in sorusuna; ‘Açıkça söyleyim hükümet biçimi zamanı gelince Cumhuriyet olacaktır’ demiştir.
Her karış toprağıyla bölünmez bir bütün olan Türkiye Cumhuriyeti, herkesin her bir insanımızın ortak iradesi, ortak sevdası, ortak hazinesidir. Türk milleti medeniyet yolunda tereddütsüz yürümeye devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti duymasını bilene ses, sevmesini bilenen yürektir. Bayrak inmeyecek, ezan susmayacak, Türkiye Cumhuriyeti yıkılmayacaktır. Bizim verilecek toprağımız, vazgeçecek insanımız yoktur. Denemek isteyen varsa denesin, hainler nerede olursa olsun millet sevdalıları buradadır. Türkiye’nin 97’nci yıldönümünü kutluyorum. İlk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, kahraman şehitlerimizi, gazilerimizi, kutlu ceddimizi rahmetle yad ediyorum.
Cumhuriyet’in 100’üncü yıldönümüne 3 yıl kala, Türkiye’nin yükseliş çabası her türlü engellemeye rağmen devam etmektedir. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin vasfıyla Türkiye Cumhuriyeti prangalarını kırmıştır. Cumhur ile Cumhuriyet ayrılmamak üzere kucaklaşmıştır. Devlete hakim olan güç ve yetki kargaşası sonlanmıştır. Başkasının ağzına bakan değil, boyun eğdiren, sivrilmiş bir kuvvet serpilmiştir. Bu reform Türkiye’nin önünü açmıştır. Türk milletinin karakterine en uygun idare şekli olan Cumhuriyet, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle daha da güçlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin daha muzaffer, muasır olmasının önünde hiçbir pürüz kalmamıştır.
CHP, İYİ PARTİ, HDP’YE TEPKİ
Güçlendirilmiş Parlamenter sistem amaçlayanların ne istedikleri ortadadır. Abuk sabuk eleştiri getirenlerin iddiaları çürüktür. Dönüş emeli taşıyanlar önce kendilerine çeki düzen vermelidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, kriz damarını kesip atmıştır. Kriz severlerin, kavgadan beslenenlerin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem arayışları normaldir. Zillete düşenlerin birbirlerini yemeleri bir siyaset değil, kaotik ve hazin bir çarpıklığın özetidir. Milletimizin istediği refah, huzur, sükunet, birlik ve beraberliktir. Ne CHP, ne HDP, ne de İYİ Parti aziz Türk milletine bir gelecek vaat edemeyecektir. Bunların ahı gitmiş, vahı kalmıştır.
Cumhur İttifakı 7 düvele direnmektedir. Zillet siyaseti ise vurgun yemiş, bu masalın sonuna karmaşık ihtilaflarla gelmiştir. Ha TKP, ha HDP, ha CHP… Bunlar arasında ne fark vardır? Türkiye’yi sokakta teslim almayı hedefleyen, terörist Demirtaş’ı aynı üslupla öven bunlar değil midir? Birlikte anayasa yazmaya hazırlanan bunlar değil midir? HDP’yi MHP’ye tercih edecek kadar zıvanadan çıkan bunlar değil midir?
Siyaseti sokağa havale edenlerin sonu meçhuldür. Biden’ın iktidarı devirme açıklaması son derece uyanık olmamızı gerektirmektedir. Bazı alçak kalem sahipleri ve yorumcuları ateşle oynamaktadır. Sözde Kürt meselesi şeffaf bir şekilde çözülmeliymiş. Hele bir çıksınlar da sokağa görsünler dünyanın kaç bucak olacağını. Türkiye Cumhuriyeti sokakta bulunmadı, sokakta bırakılmayacak, sokak serserilerine teslim edilmeyecektir.
ASKIDA EKMEK
Biz ekmek dedikçe, ekmeksizler saldırıyor. Meğer ekmeğe düşman kesilmişler. Zilletin yüksek voltajına çarpılanlara sesleniyorum; ne de olsa ekmek derdiniz yok, işleriniz tıkırınızda. Salgın döneminde bütün ekonomiler sallanırken, haksız şekilde Türkiye’yi kötü göstermeye girişecek kadar millet muhalifisiniz. Askıda ekmek vardır ama sokakta adım atacak yeriniz yoktur. Ekmeğe de vatana da sahip çıkacağız. Vatandaşlarımızın çorbası kaynayacaktır. Aç ve açıkta kim varsa bizim meselemizdir. Aşımız paylaşacağız, ekmeğimizi bölüşeceğiz.
MACRON’A: SİYASİ ŞİZOFREN
Bazı zihniyeti çöküş patikasındadır. Küresel hoşgörü, adalet kurumuştur. Berlin’deki camiye yapılan polis operasyonu inançlarımıza yönelik suikast girişimidir. Türk ve İslam değerlerine Haçlı seferi başlatan bu ilkel zihniyet nefret suçu işlemektedir. Fransa’da sergilenen ambargolar derinden yaralamaktadır. İslam’ı yeniden yapılandıracaklarını söyleyen Fransa Cumhurbaşkanı taşeronluğa soyunmuştur. Akli melekelerini kaybetmiş, mesele yapacak başka işi yok mudur? Bu siyasi şizofren hangi hakla İslam’ı yapılandırmaktan bahsetmiştir. Bütün insanlığın kurtuluşu İslam’dan geçer. Dinin sahibi Allah’tır, Macron’un sahibi kimdir? Batı ülkelerinde artan İslam karşıtlığı alarm vermektedir. İnanç hakkı insan hakkıdır. Bizim hiç kimsenin kilisesinde, havrasında, sinagogunda gözümüz yoktur. Camilere saldırılara tahammülümüz yoktur. Türk milleti inançlara saygılıdır, aynı saygıyı kendisine beklemesi hakkıdır. Dinler arası kutuplaşma beşerîyeyse felaket getirecektir. İnanıyorum ki Macron’un düşeceği günler yakındır.
AZERBAYCAN’IN MÜCADELESİ
Azerbaycan, Dağlık Karabağ’da kahramanca mesafe almaktadır. İlan edilen ateşkeslere riayet etmeyen Ermenistan’dır. Sivilleri katleden aynı ülkedir. Azerbaycan’a mesaj verenlerin arkada Ermenistan’a vurun demesi zulümdür. Ateşkes aldatmadır, oyalamadır. Vatan toprakları sonuna kadar mücadele ile alınacaktır. Türk milleti görüş menzilli içne giren işgalcileri devirmeye muktedirdir.
ABD’nin Dağlık Karabağ üzerinde yaptırım tehdidi beyhudedir. S-400’den ürken ABD’nin Türkiye’yi kınaması bizim için yok hükmündedir. Türkiye’yi nasıl görüyorlar, bu nasıl bir küstahlıktır? ABD dost mu düşman mı buna karar vermeli. Böylesi sanal müttefiklik nereye kadar sürecektir?
Hatay’ın İskenderun ilçesinde dün akşam meydana gelen menfur olay olukça düşündürücüdür. Anlaşılmaktadır ki kokuşmuş bedenine bomba saran hain kendini patlatmıştır. ABD Büyükelçiliği’nin vatandaşlarına yönelik güvenlik uyarısından sonra bu terör olayının çıkması kuşkularımızı yoğunlaştırmıştır. ABD Büyükelçiliği sahip olduğu bilgileri Türkiye ile paylaşmadıysa büyük bir skandala imza atmıştır. Nezaketsiz ve art niyetli durum söz konusudur.
2021 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 2019 Kesin Hesap Kanun Teklifi ve Sayıştay raporları TBMM’ye sunulmuştur. Sizlerden ricam, bütçe sürecini yapıcı, katılımcı ve sağduyulu şekilde takip etmeniz, Cumhur İttifakı doğasına uygun şekilde değerlendirmede bulunmanızdır. Dipsiz polemiklerden kaçınmanız, Covid-19’la mücadelede alınan tedbirlere uymanız tavsiyemdir.”