Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan’a hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“Sayın Devlet Bahçeli’nin süreç başladığında sizin yardımcınız olacağı yönünde bir takım iddialar var. Bu iddialarla ilgili ne söylemek istersiniz?” sorusu üzerine Erdoğan, şu yanıtı verdi:
“Her şey olabilir”
“Değerli arkadaşlar, bunların hepsi yani suyu bulandırmaktan başka bir işe yaramıyor. Hep söylüyoruz, bunlar doğmamış çocuğa don biçiyorlar. Herkes bir defa yerini, konumunu bilsin. Biz Türkiye’de siyaset yapıyoruz. Yani Sayın Bahçeli ile şu süreçte partimiz gayet güzel bir diyalog içinde oldu ve bundan sonraki süreçte de bu diyaloğun, bu dayanışmanın temenni ederim ki güçlenerek devamı Türkiye’nin geleceği bakımından çok çok önem arz etmektedir ve bu geleceği inşa ederken, ihya ederken görüşmeler neticesinde her şey olabilir. Bunu kimsenin bir kenara atmasına hakkı yok. Ana muhalefet partisi Kandil ile irtibat kuruyor, bunu hiç gündeme getirmiyorlar da bu ülkede yerli ve milli davranan liderlerin veya partilerin görüşmeleri, konuşmaları bunları niye rahatsız ediyor? Bizim bir defa çok önemli bir yanımız var; yerliyiz ve milliyiz. CHP ve HDP’ye baktığınız zaman bunların yerli ve milli bir yanı yok. Tam aksine bunlar bu ülkeye saldıran, bu ülkeyi her yere, Batı’ya, dünyaya şikayet etmek suretiyle nereden önünü keseriz, bunun gayreti içinde olanlarla koalisyon halindeler.”
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, terörle mücadelede kullanılan silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) ilgili eleştirisini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neymiş? Sivilleri vurmuş… Nerede o siviller?” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:
“SİHA’lar teröristleri vuruyor ve silahlı kuvvetlerimiz, güvenlik güçlerimiz çok daha güçlü hale gelmek suretiyle terörizmle, teröristlerle, terör örgütleriyle bu mücadelesini sürdürecektir ve bunu CHP’nin temsilcileri, vesaireleri durduramaz. Ben beklerdim ki CHP’nin genel başkanı çıksın ‘Ey Tanrıkulu, sen kimden yanasın, teröristlerden yana mısın yoksa bu ülkenin güvenlik güçlerinden yana mısın?’… Bugüne kadar bu kadar bizim güvenlik gücümüz şehit oldu, bu kadar sivilimiz bizim şehit oldu, bunların sesi çıktı mı? Çıkmadı. Biz şimdi silahlı İHA’larımızı yaptık, tabii terör örgütü artık kaçacak delik arıyor. Böyle bir dönemin içinde de bu beyler, ölen teröristleri savunur hale geldiler. Biz sizi tanıyoruz zaten. Siz bunların cenazelerine katılır, onlarla beraber hareket eder, onların gittikleri yerlerde beraber olur, bütün bunlardan sizi tanıyoruz. Tek farkınız var siz CHP’siniz, onlar HDP. Farkınız bu ama sizin yerlilik, millilik diye bir özelliğiniz yok ve hangi merciye müracaat ederlerse etsinler, biz bu attığımız adımların sonuna kadar doğru olduğuna ve bu kararlılıkla terörle mücadeleyi de terör örgütünden bir kişi dahi kalmayıncaya kadar sürdüreceğiz ve bu alanda da savunma sanayimizi geliştiriyoruz ve bu konuyla ilgili de her türlü biz silahlanmamızı da gerçekleştirdik, gerçekleştiriyoruz. Yeter ki bunları yerli ve milli olarak üretebilir hale gelelim. Çok daha rahat bu mücadeleyi içeride ve dışarıda sürdürelim.”