Edinilen bilgiye göre, 19 yaşındaki M.A.T.’nin babası D.T., DEAŞ’e sempati duyduğu ve canlı bomba olabileceği iddiasıyla oğlunu ihbar etti. Sosyal paylaşım sitesi üzerinden de DEAŞ ile ilgili paylaşımlarda bulunan genç Kırşehir’den Bursa’ya geldiği sırada Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından terminal girişinde otobüste gözaltına aldı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen genç tutuklandı.
M.A.T. hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen son duruşmada M.A.T. daha önceki ifadesini tekrarlayarak, “Babam çiftçilik işiyle uğraşıyor. Babam, bana az para verdiği için kendisiyle anlaşamıyorduk. Kendisi pinti birisi, bana iftira atıyor. İ.G. isimli biriyle internetten tanıştım. Kendisi benim Bursa’ya gelmemi kabul etti. Orada iş bulacaktım. Otogara geldiğim sıra girişte beni polis yakaladı. Adana’da polis beni akıl hastanesine götürmüştü. Oradan bana ilaç verdiler. Ben o ilaçları içince horasanlar görüyorum. O sırada da ilacı içmiştim. Bağırdım, çağırdım. DEAŞ üyesi değilim. Canlı bomba olma durumum söz konusu bile olamaz. 17 yaşında Suriye’ye, 19 yaşında da Bursa’ya gittiğim için baba bana iftira attı. DEAŞ’de Hanzala diye birini tanımam. Sohbetlerine gitmedim. DEAŞ’in görüşlerini kabul etmem. Ben Mucur’da her zaman imamın arkasında namaz kıldım. 55 gündür de ilaçlarımı kullanmıyorum. Kendimi şuanda çok rahat ifade edebiliyorum” diye konuştu.
4 aydır tutuklu bulunan genç son sözü sorulması üzerine, babasıyla cezaevinde barıştığını, tahliye olması halinde cezaevinden çıkar çıkmaz babasının yanına gideceğini söyledi. Mahkeme heyeti, sanık hakkında ceza verilmesine yeterli delil olmadığından beraatına karar verdi.