Dünyada son yılların en büyük ekonomik gerginliğinin yaşandığına dikkat çekilen açıklamada, ”Türkiye’de alınan önlemler şimdilik bir direnme noktası yakalasa da gelecek yıl ve sonrasında dünya ekonomisinde yaşanacak daralmanın da vuracağı ülkelerin başında yine Türkiye gelmektedir” denildi.
Yüksek enflasyon, kronik cari açık sorunu, kurumsal tahribatlar, ekonomik güvenin azalması ve artan belirsizliğin Türkiye ekonomisinin öngörülebilirliğini azalttığına işaret edilen açıklamada, ”İhracatının önemli bir bölümünü AB ülkelerine yapan Türkiye’nin, burada gelecek yıldan itibaren başlayacak, ardından ABD ve Çin’de de devam edeceği sanılan daralmaya karşı, elindeki ihracat silahının da ateş gücü zayıflayacaktır” ifadelerine yer verildi.
YENİ BİR ANLAYIŞA İHTİYAÇ VAR
Daha önce BUSİAD’ın Yeni Ekonomik Program’a desteğini duyurduğu anımsatılan açıklamada şunlar kaydedildi: ”Ancak durumun ciddiyeti, artık bu işin sadece iktidarla ilgili olmadığı, toplumun tüm kesimlerinin ‘aynı gemideyiz’ bilinciyle hareket etmesi gerçeği de ortadadır.
Hal böyle iken, alınan kararlar doğru olmakla birlikte kararların nasıl uygulanacağı ile ilgili takvimlendirme ve politika aksiyonlarına yer verilmediği görülmektedir. O halde dünyadaki değişen dengeler göz önüne alınarak yeni bir anlayışa ihtiyaç olduğu açıktır. İşte böylesi bir durumda başta ülke yöneticileri olmak üzere tüm kesimlerin yaşanacak daralmaya karşı şimdiden önlemlerini alması şarttır.
Bizler, ülkenin üretici kesimleri olarak, bu sıkıntılı durumdan tasarruf, üretim ve ihracat artışı ile birlikte, özgürlükler, hukuk, yönetim sistemi ve uzun vadede de bunları başaracak insan gücünü öne çıkaracak eğitim politikaları ile çıkacağımıza inanıyoruz.”