Anayasa Mahkemesi (AYM), AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki ve eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında “kişilik haklarına saldırıda bulunduğu” gerekçesiyle açtıkları davaların reddedilmesi üzerine yaptıkları başvuruyu “kabul edilemez” buldu.
Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, Kılıçdaroğlu, Özhaseki’nin Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu 2011’de İzmir’de düzenlediği bir mitingde, Kayseri’de yolsuzluk ve rüşvet iddialarında bulundu.
Özhaseki’nin, söz konusu konuşmayla ilgili Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı davada, mahkeme, “sarf edilen sözlerin eleştiri sınırlarını aştığı, kişisel haklara saldırı niteliğinde olduğu”na hükmetti.
Kılıçdaroğlu’nun avukatlarının başvurusu üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi mahkemenin kararını bozarak, “konuşmanın eleştiri sınırları içerisinde olduğunu, kişilik hakkı ihlalinin kabul edilemeyeceği” hükmüne bağladı.
Yargıtayın bozma kararının ardından, yerel mahkemenin davanın reddine karar vermesi üzerine Özhaseki, konuyu Anayasa Mahkemesine taşıdı.
Dosyayı inceleyen Yüksek Mahkeme, şeref ve itibar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle başvurunun kabul edilemez olduğuna hükmetti.
Kararın gerekçesinde, “Başvuruya konu olayda eleştiriyi dile getiren kişinin bir siyasetçi ve özellikle ana muhalefet partisi lideri olduğu unutulmamalıdır. Demokratik bir sistemde siyasetçilerin birbirlerini eleştirmeleri halka hizmet etme yarışının bir parçasıdır. Dolayısıyla bir siyasetçinin, herhangi bir belediyede yaşanan olaylar hakkında görüşlerini açıklamasının demokratik bir siyasetin doğal bir sonucu olduğu kabul edilmelidir.” ifadeleri kullanıldı.
Nihat Zeybekci’nin başvurusu
Eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin ise 2012’de partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kişilik hakkını ihlal ettiği” gerekçesiyle Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı dava reddedildi.
Kararın, Yargıtay 4. Hukuk Dairesince onanması üzerine Zeybekci, konuyu Anayasa Mahkemesine taşıdı.
Yüksek Mahkeme, şeref ve itibar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle Zeybekci’nin başvurusunu kabul edilemez buldu.
Kararda “ifade özgürlüğü”ne vurgu yapılarak, şu görüşe yer verildi:
“İfade özgürlüğü, özellikle seçmenlerini temsil eden, onların taleplerini, endişelerini ve düşüncelerini politik alana aktaran, çıkarlarını savunan seçilmiş kimseler için büyük önem arz eder. Bu nedenle politikacıların, halkın siyasi görüşlerine katkıda bulunma ve kitleleri aydınlatma görevleri de göz önüne alınarak mahkemelerce bu kimselerin açıklamalarına ancak istisnai olarak müdahale edilmesi uygun olacaktır.”