İtalya’da bugün, 1946’dan bu yana çift meclisli yasama sisteminin geçerli olduğu ülkede parlamentonun üst kanadı Cumhuriyet Senatosu’nun yasama yetkilerini ciddi ölçüde törpülemeyi öngören anayasa referandumu yapılıyor.
İki yıldan bu yana İtalya’da Başbakan Matteo Renzi, Senato’nun yetkilerini azaltmasını ve karar alma sürecini hızlandırma amacıyla bir takım reformlar öne sürmüştü. Ancak bu konuda siyasi partiler arasında bir uzlaşma sağlanamadığı için referanduma gitme kararı aldı.
Ancak şu anda İtalya’nın içinde bulunduğu ekonomik kriz durumundan dolayı, seçmenler Metteo Renzi’ye son derece tepkili ve bu nedenle de son yapılan kamuoyu araştırmaları referanduma karşı çıkanlar az de olsa önde görülüyor. Bu nedenle bugünkü referandumdan ‘hayır’ oyu çıkarsa İtalya’da da siyasi bir belirsizlik söz konusu olabilir. Çünkü Başbakan Renzi, referandumda ‘Hayır’ sonucu çıkması halinde istifa edeceğini söylemişti. Bu durumda ülkenin yeniden siyasi istikrarsızlığa düşmesi ve bunun da tüm AB’yi etkileyebilecek ekonomik sonuçlara yol açması riski bulunuyor.
SEÇİM TEKRARLANIYOR
Avusturyalılar ise bugün yeni cumhurbaşkanını seçmek için sandığa gidecek. Seçmen, aşırı sağ ırkçı partinin göçmen karşıtı adayı Norbert Hofer ve Alexander Van der Bellen arasındaki yarışta son sözü söyleyecek.
Aşırı sağcı Özgürlük Partisi’nin (FPÖ) adayı Norbert Hofer, Türkiye’nin AB üyeliğine tamamen karşı çıkan, yabancı düşmanlığıyla bilinen bir kişi.
Diğer aday Van der Bellen ise,Yeşillerin adayı ancak ‘bağımsız aday’ olarak ileri sürülüyor ve bütün Sosyaldemokratladan muhafazakarlara kadar bir kitlenin desteklediği isim. Ancak Van der Bellen de Türkiye’ye çok sıcak bakan bir aday değil ve Türkiye’nin AB ile müzakerelerinin dondurulmasını savunuyor.
Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimilerinin 2. turunda, Van der Bellen galip çıkmış ancak mektupla kullanılan oylarda usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi seçimi iptal etmişti. Bu nedenle seçim bugün tekrarlanacak.
AŞIRI SAĞIN ADAYI ÖNDE
Yapılan son kamuoyu araştırmalarında ise, başa baş bir oy oranı söz konusu. Ancak Aşırı sağcı Özgürlük Partisi’nin (FPÖ) adayı Norbert Hofer, küçük bir farka önde görünüyor. Bugünkü seçimde ipi göğüsleyen Hofer olursa, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana AB’de ilk kez aşırı sağcı, ırkçı, milliyetçi bir partinin temsilcisi cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak. Bu da henm AB için kötü bir sinyal olacak hem de Türkiye açısından da olumsuz bir gelişme olarak değerlendirilecek.