Olay Gazetesi Bursa

Atatürk’ü anlattı

Atatürk'ün kütüphanecisi Nuri Ulusu'nun oğlu Mustafa Kemal Ulusu, “Atatürk diktatörlükten nefret eden, dinine kitabına bağlı biriydi. Onun tek isteği demokrasi ve Cumhuriyet'ti” dedi.

DERYA DEMİR

Atatürk’ün kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun oğlu Mustafa Kemal Ulusu Atatürk’ün Yanı Başında kitabıyla Atatürk’ün hiç bilinmeyen yönlerini okuyucusuyla buluşturdu. İkinci kez okurları ile Bursa’ya buluşmak için gelen Ulusu, özellikle gençlerin Atatürk’e verdiği önemden oldukça memnun. Mustafa Kemal Ulusu, Atatürk’ün sadece kütüphanecisi olarak değil hemen hemen her anında yanında olan babası Nuri Ulusu’nun anılarıyla yazdığı kitapta Atatürk’ün pek çok bilinmeyen yönüne de değiniyor.

Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili pek çok şeyin yanlış bilindiğini söyleyen Ulusu, “Atatürk’e diktatör deniliyor. Ancak Atatürk diktatörlükten nefret eder. Örneğin bir gün bir milletvekili Atatürk’e “Paşam meclisi toplayıp sizi ömür boyu Cumhurbaşkanı yapalım” diyor. Atatürk o anda hiddetlenip masaya vuruyor ve ayağa kalkıyor diyor ki; ‘Siz beni Mısır Kralı Faruk Arnavutluk Kralı Zogo’ya mı benzetmek istiyorsunuz asla kabul etmiyorum’ diyor.

Atatürk her zaman tam demokrasi ve Cumhuriyet’i arzu ediyor. Çok partili hayat istiyor. Hatta yeni meclis yapılırken mimarların çizdiği projeyi inceliyor. Bir bakıyor ki tek parti için milletvekili odaları dizayn edilmiş. Hemen projenin çok partili olarak değiştirilmesini istiyor. Bunu düşünen bir insan nasıl diktatör olabilir” ifadelerini kullandı.

“DİNİNE KİTABINA BAĞLIYDI”

Atatürk’ün dini hususlarda da yanlış tanındığını kaydeden Ulusu, “Atatürk dinine kitabına son derece bağlı bir kişiydi. Zaman zaman kendisine iltifat olarak ‘tarihte gelmiş geçmiş en büyük komutan sizsiniz ve en büyük savaşlar Sakarya, Dumlupınar ve Kurtuluş savaşlarıdır’ deyince, ‘hayır tarihimizin en büyük komutanı Hz. Muhammed’tir,  en büyük savaşta Bedir Savaşı’dır diyor. Örneğin Atatürk Kuran-ı Kerim’i Türkçeleştirdi.

Onun tüm arzusu okuyan tüm talebelerin dinini ve Kuran-ı Kerim’i öğrenmesiydi. Babam, Atatürk’ün ezan okunduğunda gözlerinden yaş geldiğini ifade ederdi. Hatta bir gün sabah ezanına yakın manevi kızı Nebile’yi çağırtıp ezan okumasını istiyor. Babam tam yanında Atatürk’ün gözünden akan yaşlara şahitlik ediyor. Bu duygu ile ezanı dinleyen bir insanın dini düşüncelerini konuşmak doğru değil” diye konuştu.

“5 BİNE YAKIN KİTAP OKUMUŞ”

Atatürk’ün çok kitap okuduğunu kaydeden Ulusu, “Babamın Atatürk’ün ağzından duyduğu kadarıyla 5 bine yakın kitap okumuş. Atatürk, her türlü kitabı okuyordu. O kadar çok kitap okuyordu ki Atatürk, Çanakkale Savaşı zamanında ateşkes arasında bir bakmışlar ki Atatürk elinde bir harp konulu kitap okuyor. Atatürk’e ‘ne kadar çok kitap okuyorsun’ diye sorulduğunda tüm başarılarını tarih bilimi sayesinde aldığını söylüyor.

Babam kütüphaneye kitap koyacak yer olmadığını söylerdi. Bir gün İstanbul’a ilk gelişinde o kadar çok kitap ayırmış ki Atatürk götürmek için babam nasıl götüreceğim diye endişeleniyor babam. O sırada içeri Atatürk giriyor, ‘Nuri oğlum telaştasın hayırdır’ diyor. Babam da ‘Paşam o kadar çok kitap ayırmışsınız ki’ diyor.

O sırada içeri askerler geliyor cephaneliklere kitapları dolduruyor. Babam şaşırmış bakarken Atatürk, “Bak oğlum biz bunlarla yıllarca silah ve mermi taşıdık. Savaşlara girdik zaferler kazandık.  Ama şimdi bunların görevi bitti bunlarla kitap taşıyacağız artık bundan sonra kültür ve sanat savaşı vereceğiz’ diyor” ifadelerini kullandı.

ATATÜRK’ÜN AİLE HASRETİ…

Atatürk’ün aile hayatına da değinen Ulusu, “Atatürk tek bir evlilik yaptı ama babam o dönemi göremedi. Ama Atatürk bir gün babama kütüphanede çalışırken dönüp diyor ki ‘oğlum ne kadar şanslısın ne kadar güzel bir ailen var, iki kızın ve güzel bir eşin var. Allah bunu bana nasip etmedi.

Bende bir ailem yavrularım olmasını çok istedim. Sana ne mutlu. Senin erkek çocuk istediğini biliyorum. Eğer erkek çocuğun olur ve yaşarsam adını ben koyacağım. Ömrüm yetmezse adını sen koy’ diyor.  Ömrü vefa etmiyor ama babam adımı Mustafa Kemal koyuyor” dedi.

“ÇOK PARTİLİ HAYAT İÇİNDE KALDI”

Atatürk’ün içinde ukde kalan noktalara da değinen Ulusu, “Atatürk çok partili bir dönemi görmek isterdi ama göremedi. Bir de Türkiye’yi dünyaya tanıtmak isterdi. Hatta ilk fuarımız Atatürk döneminde Akdeniz’e gitti. Türkiye’nin tüm ürünlerinin gönderildiği bir fuar.  Atatürk, Türkiye’nin ürünlerinin dünyaya tanıtılması ve satılmasını çok arzu ederdi” diye konuştu.

Atatürk’ün son gününü de anlatan Ulusu şunları kaydetti: “Atatürk’ün son 4-5 günü çok ağır geçiyor. Son olarak başucunda olan kişilerden biri babamdır. Ölüm raporunu yazan kişidir babam. Düşünebiliyor musunuz Atatürk ölüyor. O anda herkes telaş içerisindeyken şef babama git bayrağı yarıya indir diyor.

Atatürk öyle bir görev aşkı aşılamış ki o sırada bayrağı indiriyorlar. Herkes telaş içerisinde beklerken babam bayrağı yarıya indiriyor. Babam bayrağı yarıya indirdikten sonra insanların çığlık sesi bomba patlamış gibi oluyor. Atatürk ilk olarak Etnografya Müzesi’ne gömülüyor. Ama Atatürk o müzeyi yıkıp yeniden yapmak istediği için babam oraya gömülmesine çok üzülmüştü. Daha sonra Anıtkabir yapıldıktan sonra babamın içi çok rahatladı. Nur içinde yatsın.”

İMZA GÜNÜNDE BULUŞTU

Atatürk’ün Yanı Başında kitabıyla Atatürk’ün hiç bilinmeyen yönlerini okuyucusuyla buluşturan Mustafa Kemal Ulusu, TÜYAP 17. Kitap Fuarı’nda imza günü düzenledi. 2 gün boyunca süren imza gününde Ulusu’ya 7’den 70’e büyük ilgi vardı. Bursalı okurlarla ikinci kez buluştuğunu kaydeden Mustafa Kemal Ulusu özellikle gençlerin gösterdiği ilgiden memnun olduğunu söyledi.