Yasemin Allen, Zeynep Özek’in Birleşik Arap Emirlikleri merkezli MBC4 kanalı için hazırladığı ‘Turki Ekstra’ programında soruları İngilizce yanıtladı. Allen, büyük bir ‘Chopper’ motosiklet kullandığı halde, kimsenin kendisini trafikte sıkıştıramadığını anlattı. Suna Yıldızoğlu’nun kızı olarak Londra’da dünyaya gelen, 3 aylıkken getirildiği Türkiye’de 11 yaşına kadar eğitimini burada sürdüren Allen, ardından 7 yıl ailesi ile Avustralya’ya yerleşerek sinema, televizyon, drama, resim, Japonca dersler aldığını söyledi.
TÜRKLER’İN ÖZELLİKLERİNİ TAŞIYOR
Türkiye’ye 18 yaşında döndükten sonra Müjdat Gezen Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nde eğitim gören Yasemin Allen, İngiliz olmasına rağmen yaşamının yüzde 75’ini İstanbul’da geçirmesi, ilkokulu burada okumasının etkisiyle Türk özellikleri olarak nitelendirdiği; duygularını saklayamama, ani öfkelenme, çabuk sevebilme ve sıcakkanlı olmanın kişiliğine yansıdığını anlattı.
Allen, Avustralya’dan annesi ile Türkiye’ye döndükten sonra verdiği bir röportaj ile dikkatleri onun üzerine çekince birçok yapıt için teklifler aldığını söyledi. Yasemin Allen, ‘Sibel’ karakterini canlandırdığı ‘Şeref meselesi’ ekibini göreceği için sevinçle sete gittiğini anlatırken, dizideki kendisi ve Kerem Bürsin’in canlandırdığı ‘Yiğit’ karakteri için şöyle dedi:
“GÜVENMEDİĞİM BİRİNE AŞIK OLAMAM”
“Şeref Meselesi’nde canlandığın ‘Sibel’in düştüğü duruma üzülüyorum. Gerçek hayatta başıma gelse kadınları bu şekilde kullanan bir adama asla aşık olamam, böyle birine güvenemem. Güvenemediğim birine de aşık olamam.”
“ÖZCAN DENİZ’İN ROMANTİK BAKIŞ AÇISI VAR”
Yasemin Allen, Özcan Deniz’in yazıp yönettiği ve baş rolünde oynadığı ‘Su ve Ateş’ filminin kariyeri için çok önemli olduğunu vurgularken, “Özcan Deniz, sürekli sinema ile ilgili çalışır, okur, sürekli yeni hikayeler oluşturur. Romantik bir bakış açısı var ve bunu öykülerde, karakterlerde gösteriyor. Özcan’ın hikayelerinde şiirsel bir anlatımı var, o nedenle çok şanslıydım” diye konuştu.
AŞK VEYA İŞ ARASINDA SEÇİM
Yasemin Allen, Arap sunucu Liana Dahdouh’un bir sorusu üzerine aşk veya iş konusunda seçim yapmak zorunda kalmayı hiç istemediğini vurgularken, “Bana ‘Evlenip çocuklar doğurup başka bir ülkede kalacaksın’, ya da ‘Şu ülkeye gidip başarılı bir oyuncu olacaksın’ deseler daha yaşım genç olduğu için başarıyı seçerdim. Ama 20 sene sonra belki bunu demem, 20 yıl sonra tekrar sorun” karşılığını verdi.