Seçim çalışmaları kapsamında Van’a gelen Başbakan Yardımcısı Arınç, Ferit Melen Havalimanı’nda Vali İbrahim Taşyapan, AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk ile öteki yetkililer tarafından karşılandı.
Havalimanında bir süre dinlendikten sonra AK Parti’nin kent merkezindeki seçim bürosuna gelen Arınç, burada yaptığı konuşmada, Van’ın Türkiye’nin göz bebeği olduğunu, İslam aleminin ve dünyanın da kenti yakından takip ettiğini belirtti.
Arınç, babasının jandarma astsubay olması nedeniyle 4 kardeşinin de ayrı yerlerde dünyaya geldiğini ve ağabeyinin de Van’ın Erçek beldesinde doğduğunu anımsatarak, bu nedenle Van’ın kendileri için ayrı bir yeri olduğunu söyledi. Van’ı sevmesinin başka bir nedeninin de Bediüzzaman Said Nursi’nin Van’a ilgisi olduğunu anlatan Arınç, Said Nursi’nin en büyük hayali olan Medresettüzzehra’nın en kısa zamanda hayata geçmesini diledi.
Arınç, seçime çok az bir zaman kaldığını, bundan dolayı da çok çalıştıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Seçimden en iyi sonucu almak istiyoruz. Özellikle Van’da arkadaşlarımızın maruz kaldığı tehdit ve fiili müdahalelere karşı. Seçim bürosu tutacaksınız, vazgeçiriyorlar. Bunları biliyoruz. Kimin yaptığını da biliyoruz. Elbette ülkeyi yöneten hükümet olarak asayişe karşı, tehdide, şantaja karşı önlemler alıyoruz. Ama her vatandaşın başına 24 saat nöbet tutacak jandarma polisi koymak mümkün değil. Çok şükür Vanlılar kalplerindeki imanla inandıkları yolda hiç korkmadan yürüyorlar, onların küfürlerine darbelerine maruz da kalsalar cesaretle yollarına devam ediyorlar.”
‘Bu bir provokasyondur’
HDP’nin Adana ve Mersin’deki binalarına yönelik saldırılarına tepki gösteren Arınç, konuşmasına şöyle devam etti: “HDP’nin Adana ve Mersin’deki binalarına sanırım ses bombası olacak, patlayıcı koymuşlar ve birkaç kişi yaralanmış. Bu bir provokasyondur. Saat 17’de o illerde HDP Genel Başkanı’nın konuşma yapacağı biliniyor. Bunun öncesinde birileri, kötü insanlar, yanlış iş yapanlar, ahlaksız insanlar provokasyon yapmışlar ki tahrik etsinler, millet birbirine girsin, ülkede kaos olsun istemişler. Samimiyetle bunu söylemek istiyorum, HDP’nin Adana, Mersin il başkanlıklarına konulan patlayıcı provokasyondur, lanetliyorum, çok yanlış bir iştir. Bu vicdansızca bir iştir. Ülkeye yazıktır.
HDP meşru legal bir partidir. Yolu, düşüncesi, her şeyi yanlış olabilir, biz onunla mücadele ediyoruz ama bizim düşmanımız değil, rakibimizdir. Her ne kadar onlar bizi düşman gibi görseler de biz onları düşman gibi göremeyiz. Erkekçe mücadele ederiz, işimizi yaparız sonra millete döner deriz ki ben AK Parti’yim, Bu hizmetleri yaptım. Millet bundan memnun oldu bana yüzde 50 oy verdi. Şimdi bu seçimde de bana destek olursan sana yapacaklarımı tek tek söylüyorum.”
Arınç, ülkedeki bütün hizmetlerin AK Parti döneminde yapıldığını, ihracatı artırdıklarını, enflasyonu düşürdüklerini, paradan sıfırları attıklarını, baş örtüsünün önündeki engelleri kaldırdıklarını, anadilde konuşulmasını sağladıklarını, 70 milyondan fazla insanı kardeş yapmak için mücadele ettiklerini, Türk-Kürt kavgasını bitirdiklerini dile getirdi. Bundan sonraki dönemde de daha fazlasını yapacaklarını kaydeden Bülent Arınç, 1999 depreminde hükümetin 3 gün sonra bölgeye gittiğini, Van’da yaşanan depremden 3 saat sonra Başbakan ve bakanların bölgeye gelerek insanların acılarına ortak olduğunu hatırlattı.
Üç yılda binlerce konut yaptıklarını, 10 katrilyon lira para harcadıklarını ve Van’ı yeniden inşa ettiklerini vurgulayan Arınç, AK Parti’nin bütün olumsuzluklara rağmen hiç ezilmediğini, milletvekillileri, belediye başkanları çıkardıklarını söyledi.
Arınç, “Ama şimdi HDP Van’ı kendisine hedef seçmiş. Van’daki insanların gönlünü alarak değil korkutarak oy istiyor. Ne kadar korku o kadar oy. Millet kime oy vereceğini biliyor” ifadelerini kullandı.
“Havada bulut, sen bunu unut”
Kuruldukları yıllarda 15 aylık bir bebekken, Fatih Sultan Mehmet gibi, tek başlarına iktidar olduklarına dikkati çeken Arınç, şunları ifade etti:
“CHP, ‘beni Atatürk kurdu, ben devleti kuran partiyim’ diyor. Vah beyim vah. Ne yaptın sen. 1950’de Demokrat Parti seni devirdi. Aradan 65 yıl geçmiş. Benim gibi ihtiyar olmuşsun sen artık. Bu kadar sürede tek başına iktidara geldin mi sen? Koalisyonlarda bir şey yaptın mı, hayır. Sen ne bilirsin devlet yönetmeyi, milleti idare etmeyi. Sen eskiden sadece CHP’nin tek başına iktidarda olduğu zamanlarda millete zulmetmekten başka bir şey yapmadın. Kürt kimliğini inkar ettin, Dersim’ler senin eserindir. O dönemde kellesini vermiş insanlar hepsine yapılan zulümler senin eserindir. Şimdi de tek başına iktidara gelme ümidinde değilsin. Yüzde 25’i aşmaya çalışıyorsun. San kendine 35 hedef koymuşsun. Aklında olsun yüzde 35’le bu kadar parti de varken senin tek başına iktidara gelmen hayal. Havada bulut, sen bunu unut.”
Başbakan Yardımcısı Arınç, 2002’den bu yana girdikleri tüm seçimlerden zaferle çıktıklarını, en son referandumda birinci turda 21 milyon oyla yüzde 52 oranla Recep Tayyip Erdoğan’ın halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı olduğunu belirterek, yaklaşık 20-30 partinin seçime girdiğini ve bunlardan barajı aşma mücadelesi veren HDP, MHP ve CHP’nin iktidara gelme umudunun bulunmadığını ifade etti.
“78 milyon insana teşekkür borcumuz var”
Tek başına iktidara gelmeyi bir tek AK Parti’nin dile getirdiğine işaret eden Arınç, şunları kaydetti:
“Neden bu kadar AK Parti’ye hakaret ediyorlar, vatandaşları korkutuyorlar. Koalisyon kurmak için. Bu 3 ahbap çavuş birlikte koalisyon kuracakmış, AK Parti’yi hükümetten uzaklaştıracakmış. AK Parti gitsin, memleket yansın diyorlar. Bu kadar ucuz değil. Geleceksen tek gel. Ülke koalisyonlardan çok çekti. Ben çok koalisyon gördüm. En son koalisyon 1999-2002 arasındaydı. 3 sene zor dayandılar. Sonunda ne oldu, DSP yüzde 22 ile birinci parti olurken, 3 sene sonra yüzde 1,5’a düştü. Bu millet böyle bir millettir. Kendisine ihanet edene oy vermez. Şimdi onların bittiği zaman biz tek başımıza iktidara geldik, 7 partiyi barajın altında bıraktık. 20 gün sonra yeniden iktidarız inşallah, 4. döneme başlıyoruz. Bu başarılardan sonra bir AK Parti’li olarak yapacağımız tek şey Rabbimize şükretmek. 78 milyon insana teşekkür borcumuz var.”
Diğer partilerin boşuna gayret sarf ettiğinin altını çizen Arınç, şunları söyledi:
“Herkese bana oy vereceksin diye tehdit etmenin, adayları vazgeçirmeye çalışmanın, onları düşman ilan etmenin siyasette, ahlakta, vicdanda yeri var mıdır? Bunlar silahlı terör örgütünün bir başka çeşidi olmaktır. Bütün Van’a ilan ediyorum, AK Parti’ye oy vermek zorunda değilsiniz. Vicdanınıza danışın. Van’a yaptıklarımıza bakın. Vicdanınız AK Parti diyorsa oy vereceğiniz parti AK Parti’dir. Eğer bu ülkenin geleceğini, milletin ferasetini düşünmezseniz, sadece baskıyla oy almaya kalkarsanız, eskiler derdi ki ‘küfür devam eder zulüm devam etmez.’ Bir ülkeyi yönetmek için zalimler ayakta kalmaz. Ama ülke inanç farklılıkları da olsa adaletle yönetilirse o ülke de rejimler de kalcı olur.”
Arınç, bir süre önce hayatını kaybeden 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in 35 yıl önce darbe yaptığını, uzun süre cumhurbaşkanlığı görevinde bulunduğunu ve bütün anayasayı onun hazırladığını anımsatarak, “Ama sonunda AK Parti referandumda darbecileri koruyan hükümleri kaldırınca yargılandı ve müebbet hapse mahkum oldu. Bu işler böyledir. Cenazesine kimse gitmedi, resmi askeri erkanın dışında. Kimse taziye mesajı yayımlamadı. Cumhurbaşkanı olsan ne fayda? Eminim ki camideki imamda emekli orgeneral niyetine değil, er kişi niyetine cenaze namazını kıldırmıştır” diye konuştu.
“Herkes daha cesur olacak”
AK Parti’nin, Türkiye’nin geleceğini parlak kılmak için önemli bir ihtiyaç olduğunu anlatan Arınç, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bütün arkadaşlarımız pırıl pırıl, ahlaklı, temiz, namuslu. Hepsi Van’ın hizmetinde bulunmaya söz verenler. Siyasette aday olmak da seçilmek de nasip işidir. Ben 20 yıldır parlamentodayım. Seçmek önemlidir. Safınızı belli edeceksiniz. Kötülerin içinden iyisini seçmek kolay. Bizim yapacağımız iş, iyilerin içinden en iyisini seçmek. Aday olur, milletvekili olmak için anda içmeye giderken hayatını kaybeder milletvekili olamaz. Hayırlısını dilemek lazım. Listeleri yapan insanların işi zordur. Allah bu listeleri yapanlara yardım etsin. Arkadaşlarımızın hepsi tertemiz adaylarımızdı. Aday olmamak partiye küsmek anlamına gelmez.
AK Parti olarak Türkiye’de iktidar olmaya mecburuz. Bütün aşiretler, kanaat önderleri, büyüklerimiz için bir şey söyleyeceğim. İslam’da ve inancımızda tarafgirlik, benim adamım, senin adamın anlayışı yoktur. ‘Benim tarafımdan kimse bu listeye girmemiş, ben de başkalarına çalışacağım’ derseniz elinizi tutacak değiliz ama yanlış yapmış olursunuz. Birilerinin hedefinde Van var. Van’ın İslam’a olan, imana olan bağlılığını yok etmek istiyorlar. Başka hesaplar içindeler. Buna izin vermeyelim, oylarımıza sahip çıkalım. Hükümet olarak seçim sürecini en iyi şekilde korumak zorundayız. Ama herkes daha cesur olacak.”