Dünyadaki hava kirliliği seviyesini an be an ölçen Hava Kalitesi Yaşam Endeksi’nin (AQI) yakın tarihli yeni bir rapor yayımladı.
Raporunda AQI, hava kirliliği seviyelerinin HIV/AIDS, tüberküloz ve sıtmanın toplamından daha çok can kaybına neden olduğu belirtildi.
Araştırmayı gerçekleştiren bilim insanları, partikül kirliliğinin yaşam beklentisi üzerinde sigara içmekten ve hatta savaştan daha yıkıcı bir etkiye sahip olduğunu aktardı.
Mevcut hava kirliliği seviyelerinin ortalama bir kişinin hayatından 2,2 yıl eksilttiğini aktaran raporda, dünyada milyarlarca insanın ömründen toplamda 17 milyara kadar yılın azaldığı bildirildi.
Hava kirliliği seviyelerinin her geçen gün daha da kötüleştiğinin altı çizilen çalışmada, artan orman yangınlarının hem oksijen seviyesini azalttığı hem de ortaya çıkardığı yüksek sıcaklıklarla iklim krizini daha da kötüleştirdiği vurgulandı.
Araştırmacılar, mevcut durumun tehlikeli bir döngü oluşturduğunu söylerken, başta kömür olmak üzere fosil yakıtların yanmasının sorunu büyüttüğünün altını çizdi.
Hava Kalitesi Yaşam Endeksi (AQI) bilim insanlarından Profesör Micheal Greenstone, “Hava kirliliği, gezegendeki insan sağlığına yönelik en büyük dış tehdittir” derken, “Bu sorun yaygın olarak geniş çapta kabul edilmiyor” diye konuştu.
Economist Intelligence Unit (EIU) de, İklim değişikliğinin hava yoluyla insanları nasıl etkilediğine dair yeni bir raporunu yayımladı.
Economist Intelligence Unit (EIU) raporunda, Covid-19’un etkilerinden çıkarken, iklim değişikliğinin solunum sağlığımız için bir sonraki en büyük tehdit olabileceği aktarıldı.
EIU, iklim değişikliğinin solunum sağlığımıza zarar verdiği ana yolları belirledi:
Sıcaklıkların her geçen gün yükselmesi ozon seviyelerini artırarak solunum yolu enfeksiyonlarını artırabilir.
Sıcaklıktaki her derecelik artışla, solunum yolu hastaları için erken ölüm riskinin genel popülasyonun altı katı olduğu düşünülmektedir.
Economist Intelligence Unit, toz fırtınalarıyla polen, virüs ve mantar sporları taşındığını, orman yangınlarından kaynaklanan partiküller bin kilometreye kadar yol kat edebileceğini ve gök gürültülü fırtınalar polen seviyelerinin yükselmesine ve astım salgınlarına yol açmasına neden olacağını aktardı.
Yükselen sıcaklıklar ve karbondioksit seviyeleri, bitkilerin yetişebileceği alanı genişleterek ve mevsimlerini uzatarak polen yükünü artırıyor.