Türkiye’de otomobil ve hafif ticari araç satışları, nisanda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,4 azalarak 75 bin 988 olarak kayıtlara geçti. Otomotiv Distribütörleri Derneği’nden (ODD) yapılan açıklamaya göre, söz konusu dönemde otomobile talep yüzde 4,98 azalarak 55 bin 18’e, hafif ticari araç satışları da yüzde 10,96 düşerek 16 bin 18’e indi.
Ocak-nisan döneminde ise Türkiye’de 229 bin 556 otomobil ve hafif ticari araç satıldı. Toplam pazar, 232 bin 78 olarak gerçekleşen geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1,09 daraldı.
Otomobil satışları, bu yılın ilk 4 ayında geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 1,99 artarak 177 bin 418’e yükseldi. Hafif ticari araç pazarı ise aynı döneminde yüzde 10,29 küçülerek 52 bin 138’e geriledi.
2000CC ÜSTÜNDE SERT FREN
Nisan ayı sonunda otomobil satışları 1600cc altında yüzde 1,6, 1600-2000cc aralığında yüzde 4,5 artarken, 2000cc üstünde yüzde 33,3 azaldı. Bu dönemde 66 elektrikli ve bin 490 hibrit otomobil satışı gerçekleşti.
Emisyon değerlerine göre en yüksek paya, yüzde 40,87 ve 72 bin 507 adetle 100-120 gr/km arasındaki otomobiller sahip oldu. Aynı dönemde dizel otomobil satışlarının payı yüzde 59,76’ya gerilerken, otomatik şanzımanlı otomobillerin payı yüzde 64,82’ye yükseldi. Nisan sonunda otomobil pazarı segmentinin yüzde 83,72’sini vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerinde yer alan araçlar oluşturdu.
EN ÇOK TALEP ‘C’ SEGMENTİNE
En yüksek satışa yüzde 55,29 pay ve 98 bin 99 adetle C segmenti ulaştı. Kasa tiplerine göre en çok tercih edilen gövde tipi, yüzde 51 pay ve 90 bin 489 adetle yine sedan otomobiller oldu.
ODD Genel Koordinatörü Hayri Erce, 2018 yılı otomotiv sektörü toplam pazarının 925-975 bin aralığında olmasının tahmin edildiğini aktardı.
SATIŞLARIN SEYRİNDE NELER ETKİLİ OLACAK?
-2018 yılında, ABD Merkez Bankası’nın para politikasındaki normalleşme süreci ve ekonomideki iyileşmeye paralel olarak politika faiz artırma beklentisi.
-AB ekonomisindeki gelişim ve Avrupa Merkez Bankası’nın uygulayacağı para politikası, Brexit kararının AB ve diğer ülkelere olan etkisi.
-Çin ekonomisindeki yavaşlama ve gelişmekte olan ülkelere etkisi, jeopolitik gelişmeler, TCMB’nin para politikası ve enflasyonla mücadelede kararlılığı.
-Türkiye’nin cari işlemler açığındaki gelişim, yapısal reformlara ait atılacak adımlar, ekonomik aktivitenin gelişimi ve büyüme hızı.