İlk karşılaşmalarında Ara Güler’in sorduğu bir soru Çobanoğlu’nu şaşırtmış ama sorunun yanıtı da ömür boyu yanında olmuş.
Dünyanın en iyi yedi fotoğrafçısından biri olarak gösterilen ‘Master of Leica’ unvanına sahip Ara Güler’in miras bıraktığı arşivi, Türkiye’nin görsel külliyatı olma özelliğini taşıyor.
Geçen yıl 90 yaşında hayata gözlerini yuman Ara Güler, ardında paha biçilmez eserler bıraktığı gibi, renkli kişiliğiyle, mesleğine olan aşkıyla, her biri farklı birer hikaye tadında anılarıyla ve kimi zaman düşündüren kimi zaman kulaklara küpe olan sözleriyle sevenlerinin gönlünde ve zihninde unutulmaz izler bıraktı.
Ara Güler’in hayatında iz bıraktığı isimlerden birisi de National Geographic Türkiye’nin ‘İncirlik Üssü’, ‘Arabesk’, ‘Yeraltında Bir Dünya Şehri; New York Metrosu’ adlı çalışmalarıyla dikkati çeken belgesel ve haber fotoğrafçısı Haluk Çobanoğlu.
Ara Güler’in tanıştıkları gün fotoğrafları beğendiğini dile getirdikten sonra ‘Senin baban ne iş yapıyor?’ diye sorduğunu aktaran Çobanoğlu, ‘Bu soruya çok şaşırdım ve ‘Niye bana bunu sordunuz?’ dedim.
‘Benim babam zengindi de ondan’ dedi. Yani fotoğrafın ne kadar külfetli, zahmetli olduğunu anlatıyordu. Özellikle bağımsız çalışıyorsanız, hayatınızı sosyoekonomik olarak sürdürmenin güçlüğü üzerine altı çizilmiş bir sözdü benim için. Hayatım boyunca onun bu sözleri peşimi bırakmadı. Her an hatırlıyorum çünkü özellikle 20. yüzyılın bağımsız çalışan haber fotoğrafçılarının böyle bir sıkıntısı ve derdi olmuştur. Onun için hep yanımdadır Ara Güler’in bu sözleri’ ifadelerini kullandı.