Olay Gazetesi Bursa

Antik kentte 2 bin yıllık tuz sahası bulundu

Muğla'nın Ortaca ilçesine bağlı Dalyan Mahallesi'ndeki 3 bin yıllık tarihe sahip Kaunos antik kentinde yürütülen çalışmalar sırasında, 2 bin yıllık tuz sahası gün yüzüne çıkarıldı.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İztuzu Plajı’nın üniversitelerine devredilmesinin ardından bölgede bilimsel anlamda da çalışma yürüttüklerini söyledi.

Prof. Dr. Cengiz Işık başkanlığındaki ekibin bölgede çalışma yaptığını belirten Harmandar, doğal güzellikleri bakımından “cennetten bir köşe” diye nitelendirilen Dalyan ağzının antik dönemlerden kalan pek çok tarihi eserle önemli bir yere sahip olduğunu dile getirdi.

Bölgedeki çalışmalar sırasında tuz üretilen bölgeye rastladıklarını vurgulayan Mansur Harmandar, şöyle konuştu:

“Çalışmalar sırasında, İztuzu bölgesinde tuz üretilen 48 tava ortaya ortaya çıkarıldı. Önümüzdeki günlerde alan için proje hazırlayarak, turizme kazandıracağız. Antik dönemde yapılan çalışmaların canlandırılacağı bir proje üzerinde çalışıyoruz. Amacımız, alanı koruma ve kullanma ötesinde, turizm açısından da güçlendirmek.”

Harmandar, Kaunos antik şehrinin, zamanın büyük ticaret ve medeniyet merkezi konumunda bulunduğunu, bölgede yapılan kazı ve bilimsel çalışmalarda kent halkının tuz üretiminden büyük gelir elde ettiğinin ortaya çıkarıldığını kaydetti.

“Bilim dünyasına kazandırılan en önemli buluntu”

Kaunos antik kenti kazı başkan yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ufuk Çörtük ise Kaunos’un Anadolu kentleri arasında çok önemli bir yeri olduğunu, kazıların 1966 yılından bu yana kesintisiz devam ettiğini bildirdi.

Tesiste birbirinden kanallarla ayrılan üç tam ve yanlarda iki yarım parsel içinde 48 tuz tavası ile 4 kanal tespit edildiğini anlatan Çörtük, “Kaunos kazılarında bilim dünyasına kazandırılan en önemli buluntu, tuz sahası oldu. Gün yüzüne çıkarılan 2 bin yılık tuz tavaları bizi oldukça heyecanlandırdı” dedi.

Kaunos tuzunun üretildiği tava ve kanallardan oluşan antik tuzla tesisinin, İztuzu kumsalı arkasında kalan İnceburun Tepesi arasındaki dar bir kumul üzerine yapıldığını dile getiren Ufuk Çörtük, 2 bin yıl öncesinde kentteki tuz üretiminin sosyal ve ekonomik yaşamın vazgeçilmezleri arasında bulunduğunu bildirdi.

Çörtük, “Araştırmalarımız sonucunda ortaya çıkmıştır ki tuz sahasıyla, Anadolu arkeolojisinde lokalizasyonu belirlenen, mimari dokusu saptanan ve üretim sistemi açıklanabilen ilk arkeolojik bulgu olarak bilim dünyasındaki yerini almaya adaydır. Bu fırsat yalnız Kaunos araştırmaları için değil, Anadolu arkeolojisi için de geçerlidir” değerlendirmesinde bulundu.

Bölgenin turizme kazandırılmasıyla tuz bahçesine ilginin artacağını savunan Ufuk Çörtük, şöyle devam etti:

“Kaunos tuzunun antik kentin en önemli ihraç maddelerinden biri olduğu bilgisi, ören yerinde bulunan ‘gümrük nizamnamesi’ yazıtında tespit edildi. Roma İmparatoru Hadrian, Kaunoslularla ilgili ticaretin yeniden canlanması adına gümrük mevzuatıyla özendirici bazı tedbirler alma gereğini duymuş. Tüccarları özendirici bu nizamnamede sadece iki ürünlerinden ödün vermemişler, bunlardan biri de tuzdur.”

“Tuz, antik dönemde sağlık ürünü olarak kullanıldı”

Çörtük, Kaunos’un talep gören en önemli ürününün tuz olduğunu, çünkü o dönemde tuzun gözler için bir sağlık maddesi olarak kabul edildiğine işaret etti.

Antik dönem yazarlarından Plinius’a göre, tuzun temizleyici, çözücü ve yakıcı özellikleri nedeniyle böcek ve arı sokmalarında, sivilce, siğil ya da çıban gibi cilt hastalıklarında aranılan bir ürün olduğuna dikkati çeken Ufuk Çörtük, yazarın antik dönemde tuz üretimi konusunda özellikle Tuz Gölü ve Kaunos’tan söz ettiğini de sözlerine ekledi.