Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Fahrettin Öztürk katılırken, maktul Rifat Rıza Öztürk’ün ailesi ve taraf avukatları da hazır bulundu.
Söz verilen maktul Rıfat Rıza Öztürk’ün eşi “Çocuklarımın ve benim psikolojim bozuldu. İki sanığın da en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum.” dedi.
Maktulün çocuklarından Sümeyye Öztürk de, “Benim babam parçalandı, elleri olmadan gömüldü. Cesedinin toplanıp gömülmesi için bir hafta bekledik. Sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum.” diye konuştu.
Maktulün bir diğer çocuğu Gamze Vasfiye Öztürk, sanıkların hiçbir pişmanlık belirtisi göstermediğini belirterek, en ağır şekilde cezalandırılmalarını talep etti.
Maktulün oğlu Ahmet İhsan Öztürk de, sanıklara verilecek cezada indirim uygulanmamasını istedi.
Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı Ahmet Ramazan, sanık Fahrettin Öztürk’ün amcası olan maktul Rifat Rıza Öztürk’ün şirketinde çalıştığını belirterek, maktulün iş seyahatlerindeyken yapılacak acil harcamalar ve ödemelerde kullanılmak üzere yeğeni Fahrettin Öztürk’ün üzerine kiralık kasa hesabı açtığı, maktulün şahsi işlerinde kullanmak üzere biriktirdiği yüksek meblağlı paranın da güvenlik amacıyla bu hesaba yatırıldığı kaydedildi.
“GELİRİYLE ORANTISIZ HARCAMALAR YAPMIŞTIR”
Mütalaada, sanık Fahrettin Öztürk’ün özel hayatında geliriyle orantısız şekilde harcamalar yaptığı, üye olduğu derneğe diğer üyeler 200-300 lira gibi yardım yaparken, sanığın 2 bin-3 bin lira gibi yardımda bulunduğu, arkadaşlarıyla birlikte bulunduğu ortamlarda hesabı kendisinin ödediği, üzerinde tomar halinde para bulundurduğu belirtildi.
Sanığın hesabın kendi üzerine olmasından faydalanan yaşantısını buradan finanse ettiği değerlendirmesi yapılan mütalaada, maktulün, sanık Fahrettin Öztürk’e şahsi parasıyla kendisine gayrimenkul gibi yatırımlar yapacağından bahsetmesi üzerine sanıkların, dernek için ve dernek lokalinde harcadıkları paraların ortaya çıkmasını önlemek amacıyla maktulü öldürmek için plan yaptıkları kaydedildi.
Mütalaada, maktulün çoğunlukla iş yerine toplu taşıma araçlarıyla gidip gelmesine rağmen sanığın olaydan birkaç gün öncesinden beri maktulü evinden alarak bıraktığı, olay günü sabah da ısrarla maktulü kaldırmak için aradığı aktarıldı
Sanıklardan Ferhat Yılmaz’ın da olay yerine önceden gitmesinin keşif olarak değerlendirilen mütalaada, sanık Fahrettin Öztürk’ün Kadıköy Motosiklet Sürücüleri Derneği’nde gördüğü silahı diğer sanık Ferhat Yılmaz’a bir şekilde temin ettirdiği ve olay günü mesai saatinden sonra sanık Öztürk’ün maktul ile yalnız kaldığı belirtildi.
Mütalaada, sanık Öztürk’ün silahla maktulün kafasına ateş ettiği, sonrasında da olayı bilen ve daha önce finanse ettiği dernek başkanı sanık Ferhat Yılmaz’ı arayarak iş yerine çağırdığı, sanık Yılmaz’ın da yanına torba alarak, sanık Öztürk’ün iş yerinin yakınına dikkat çekmemek için taksiyle gittiği bildirildi.
“VİYADÜKTEN ATTILAR”
İş yerinde sanıklar Öztürk ve Yılmaz’ın maktulün cesedini parçalara ayırarak, valize ve torbalara koyarak araca yerleştirdikleri, sonra olay yerini temizlemeye çalıştıkları ifade edilen mütalaada, iki sanığın ceset parçalarının bazılarını viyadükten attığı, bazılarını da sanık Yılmaz’ın iş yerine götürdükleri kaydedildi.
Sanıklar Fatih Demir ve Turgut Kundakçı’nın bu sırada iş yerinde bulundukları belirtilen mütalaada, sanıklar Demir ve Kundakçı’nın olayı diğer sanıklardan öğrenerek, iştirak halinde cesede ait kollar, bacaklar, kafa kısmı ile kıyafetleri birlikte poşetledikleri ve araca yükledikleri aktarıldı.
Tüm sanıkların araçla cesedin parçalarının bulunduğu poşetleri yakın bölgedeki çöp konteynırlarına attıkları ifade edilen mütalaada, bunların da kağıt toplayıcıları tarafından bulunduğu anlatıldı.
Mütalaada, sanıklar Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz’ın “tasarlayarak bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları istendi.
Sanıklar Fatih Demir ve Turgut Kundakçı hakkında ise “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Mütalaa okunurken, duruşma salonundaki maktulün ailesinin ağladığı görüldü.
Mahkeme heyeti, sanıklara ve avukatlarına mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için süre vererek, duruşmayı erteledi.
Duruşma bittikten sonra maktulün eşi Meryem Öztürk, sanık Fahrettin Öztürk’e “Allah’ın gazabına uğra Fahrettin,” diye seslendi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Fahrettin Öztürk’ün, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde amcası Rifat Rıza Öztürk’ün ortağı olduğu aile şirketinde işçi olarak çalıştığı belirtiliyor.
İddianamede, 26 Şubat 2019’da mesai bitimiyle çalışanların iş yerinden ayrılmasının ardından Rifat Rıza Öztürk ile tartışma yaşayan sanık Fahrettin Öztürk’ün, silahla banyoda abdest alan maktule ateş ettiği, sanıkların öldüğünden emin olmadıkları maktulün boğazını bıçakla kestikten sonra öldürme eyleminin delillerini gizlemek amacıyla cesedi 6 parçaya ayırarak valiz ve poşetlere koydukları belirtiliyor.
İddianamede, sanıklar Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz’ın araca yükledikleri ceset parçalarından bazılarını, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü geçtikten sonra durdukları viyadükten attıkları, daha sonra Kadıköy’deki lokale giderek olayı diğer sanıklar Fatih Demir ve Turgut Kundakçı’ya anlattıkları ifade ediliyor.
Sanıkların ayak parçalarının bulunduğu poşeti Kadıköy’de, diğer kısımları da farklı yerlerdeki çöp konteynerlerine attıkları belirtilen iddianamede, Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz’ın “canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme”, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” ve “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet” suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ile 1,5 yıldan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
İddianamede ayrıca Fatih Demir ile Turgut Kundakçı’nın da “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan altışar aydan beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.