Sökmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’deki madencilik sektöründe olay olduktan sonra acil yasa çıkarıldığını ancak bunu doğru bulmadığını ifade etti.
Soma’da yaşanan maden faciasına işaret eden Sökmen, “Maalesef bir alışkanlığımız var. Olaylar olduktan sonra acele yasalar çıkarıyoruz, böyle olduğu için fazla da yerinde olmuyor. Türkiye’de mevzuat olarak sıkıntı yok. Bunların uygulanmasında ve genel olarak bilinç eksikliğimiz var. O noktadan bakıp belki ilk öğretimden başlayarak eğitim seferberliğiyle bunun önüne geçebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Sökmen, “bana bir şey olmaz” söyleminden vazgeçilmesi gerektiğini ifade ederek, bunun maden işçisi, mühendisi ve teknikeri için de geçerli olduğunu aktardı.
“Altın ülkesi” Türkiye
Atılgan Sökmen, madencilik sektörünün siyasete alet edilmesinin yanlış olduğunu, şirketlere eşit davranarak, topluma kazandırılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Herhangi bir ülkenin maden bulunduğu zaman sevinmesi lazım ama bizde altın bulundu diye yas tutacak hale geldik. Bütün dünya bunu çalışırken, toplumlarının refahına katkı sağlarken, biz aksini yapıyor, bir dolu yatırımcıyı ülkemizden kaçırıyoruz. Bunun partiler ve hükümet üstü politikalarla yönetilmesini düşünüyoruz. Anayasa’nın 168. maddesinde, madenlerin devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, bunu özel kanunlarla işlettirebileceği yazıyor. Şimdi bu nokta bir partiye ve siyasete alet edilmesi yanlış.”
Sökmen, Türkiye’nin aslında bir “altın ülkesi” olacağını, bu durumun bazılarını rahatsız ettiğini dile getirdi.
Güney Afrika, Kanada, ABD, Orta Asya ve Kazakistan gibi bölgelerde altın üretimi yapıldığına işaret eden Sökmen, “Bir meslek büyüğümle yaptığım sohbette ‘Türkiye bir altın ülkesi olacak’ diyordu ve oraya doğru gidiyor. Bu bazı kesimleri rahatsız ediyor ki, engeller çıkarılıyor. Türkiye potansiyel olarak dünyanın göz bebeği. Son zamanlarda birçok şirket Türkiye’yi terk etmiş durumda. Yenileri gelmiyor, bence en büyük endişe etmemiz gerek nokta da bu. Orman yönetmenliğindeki değişiklikler sonucu artırılan izin bedelleri, birçok işletmeyi ekonomik olmaktan çıkarmıştır. Bu, yabancıların ülkeyi terk etmesindeki nedenlerden en önemlilerinden biri. Sosyal çevreyle ilişkilerde madenciler, devlet kurumlarının yeterli desteğini alamadıklarını düşünüyor” ifadelerini kullandı.
Şirketlerin kendi teknolojilerini güçlendirdiğini, buralarda çalışan Türk işçiler ile mühendislerin belirli bir düzeye yükseldiğini anlatan Sökmen, “Biz daha sonra bu teknolojiyi uygulama imkanı buluyoruz. Nitekim Türkiye’de maden arayamayan Türk şirketler, şu anda Afrika’da çalışmak için dışarıya gidiyor” değerlendirmesinde bulundu.