Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) askeri yargıdaki yapılanmasına ilişkin eski Genelkurmay Adli Müşavirleri Muharrem Köse ve Hayrettin Kaldırımcı’nın da aralarında bulunduğu 21 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümünde tanık olarak dinlenen emekli albaylar Mustafa Güneş, Metin Ulukanlıgil, Muzaffer Yasin Aslan ve Mehmet Avcıoğlu, FETÖ’nün askeri yargıdaki yapılanmasını anlattı.
Emekli olmadan önce Genelkurmay İstihbarata Karşı Koyma Şube Müdürü olarak görev yaptığını belirten Güneş, FETÖ yapılanmasına ilişkin birçok yerden gelen ihbarı değerlendirdiklerini söyledi.
BİMER üzerinden 5 generalin örgüt üyesi olduğuna dair bilgi veren kişiyle İstanbul’da görüştüklerini anlatan Güneş, söz konusu kişinin Genelkurmay Başkanlığındaki örgüt yapılanmasına ilişkin 18 sayfalık beyanda bulunduğunu anlattı.
Güneş, “Bu kişi kendisinin de bir dönem onların arasında kaldığını, cemaatte gördüğü birçok ismi Harp Okulunda gördüğünü söyledi. Bu durumu Necdet Özel ve Yaşar Güler’e arz ettik. İkinci Başkan, ‘Kritik görevde olanları alalım.’ dedi ancak Birinci Başkan, FETÖ’ye ilişkin devam eden soruşturmaya bunların eklenmesini istedi.” ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine gerekli adli işlemleri yaptıklarını belirten Güneş, bir zaman sonra davanın firari sanıklarından eski hakim binbaşı Kurtuluş Kaya’nın kendisine ihbarda bulunan kişinin ifadesini geri çektiğini söylediğini beyan etti.
Bu duruma anlam veremediğini dile getiren Güneş, “Kurtuluş Kaya, ‘Sizin tanık geldi, söylediklerini inkar etti.’ dedi. Şaşırdım, yarım sayfalık kağıda önceki söylediklerini inkar ettiğini belirtmiş. Ben de ‘İyi ki itiraflarını el yazısıyla yazmıştı. Yoksa adam bizi yalancı çıkaracaktı.’ dedim.
Kurtuluş Kaya, ifadesini değiştirmesi için itirafçıyı ikna ettiğini de söyledi. ‘Cebine 500 lira koydum, mutlu ve mesut bir şekilde gitti.’ demişti.” şeklinde konuştu.
Görevi gereği haftanın birkaç günü eski Genelkurmay Adli Müşaviri Köse ile görüştüğünü bildiren Güneş, “Odasına her gittiğimde STV kanalının açık olduğunu görüyordum.
Delil mi, belge mi bilemem, o mahkemenin takdiri. Bunun dışında konuşmaları, tavırları ile ilgili böyle bir bilgim yok.” dedi.
“Kendilerine karşı olanları gönderiyorlardı”
Eski Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) Üyesi Metin Ulukanlıgil de 2012’den sonra FETÖ’nün Genelkurmay Adli Müşavirliğindeki atamalara damgasını vurduğunu söyledi.
O dönemden sonra atananların FETÖ’cü olup olmadığı konusunda kesin bilgiye sahip olmadığını ancak şüphelerinin bulunduğunu ifade eden Ulukanlıgil, “O birime gelip gidenler benim için soru işareti olmuştur.
O dönem bana ‘Komutanım buraya gelen stajyerler fabrikadan çıkmış gibi, hepsi aynı.’ deniliyorsa elbette şüphe duyarım.
Sanıklardan İsmail Karataş personel alımının başında. Bütün personelin özlük haklarından sorumlu birimin başında yarbay rütbesinde birinin olması, o güne kadar görülmüş bir şey değildi.” diye konuştu.
Askeri personel sınav sorularının zorluk derecesinin arttırılmasına rağmen şaibeli sonuçların ortaya çıktığına işaret eden Ulukanlıgil, “Sorular gittikçe zorlaştı, Nutuk’un bilmem kaçıncı sayfasında, ‘Ahmet Paşa, Bayburt’a gittiğinde onu kim karşılamıştır?’ diye soru var.
Sonuçlara bakıyorsunuz, sınava girenlerin bir kısmı 30, bir kısmı da 70 puan almış ama arası yok.” ifadelerini kullandı.
Muharrem Köse’nin, yarbayken Askeri Yargıtay üyeliğinden istifa ederek Genelkurmay Adli Müşavirliğine geldiğini anlatan Ulukanlıgil, şunları dile getirdi:
“Bu görevi bana teklif etseler, general olmadan o garantiyi almadan gitmem. Kutsal bir dava için gidilir herhalde diye düşünüyorum. Kendilerine karşı olan adamları oradan gönderiyorlardı.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı bizim yanımızda ama tayinleri yaptıramıyoruz. Bir dirençle karşılaşıyoruz. Bu adamlar tuttukları mevkileri bırakmak istemiyorlardı.”
“Kritik yerlere yarbaylar atandı”
Eski Askeri Yargıtay Üyesi Hakim Albay Mehmet Avcıoğlu da tutuklu sanık Hayrettin Kaldırımcı’yı milliyetçi ve muhafazakar olarak bildiğini belirterek, 2013’te Genelkurmay Askeri Savcılığına atanmasına şüpheyle baktığını dile getirdi.
Tanık Avcıoğlu, “Kaldırımcı, Askeri Yargıtaya 2011’de katıldı. Yaklaşık 8 ay görev yaptıktan sonra yarbay rütbesiyle Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliğine atanması soru işaretlerine yol açtı.
Normal bir atama değildi. Albay rütbesindekiler tetkik hakimliği yaparken kritik yerlere yarbaylar atandı. Bunlar önceki atamalara göre normal değildi.” beyanında bulundu.
“Askeri yargının darbeye etkisi oldu”
Eski Askeri Yargıtay Üyesi Albay Hakim Muzaffer Yasin Aslan da görevde bulunduğu dönemde örgütün asılsız mektuplarla kendisini hedef aldığını öne sürdü.
Emekli olmaya zorlandığını söyleyen Aslan, FETÖ soruşturması kapsamında yargılanan gazeteci Nazlı Ilıcak’ın aleyhinde yazılar kaleme aldığını ifade etti.
Genelkurmay Başkanlığından görev yapan bir kadınla ilişki yaşadığına dair iddiaların gündeme getirildiğini anlatan Aslan, “Bir kadınla ilişkim olduğuna ilişkin eşime mektuplar geldi, her türlü bel altı kumpasa maruz kaldım.
Onlar hakkında şikayetçi olduğum için bana husumetleri vardı. ‘FETÖ yapılanması var.’ dediğim için hedef seçildim.” ifadelerini kullandı.