Ömer Çelik’in açıklamalarından satır başları:

Ermenistan ayağını denk alsın. Bu kabul edilemez. Azerbaycan’ın yanında Türkiye vardır. Ermenistan’ı bu tür saldırganlıklardan uzak durmaya çağırıyoruz.

SREBRENITSA SOYKIRIMININ 25.YILI

Libya’da Hafter’e Fransız güçlerinin destek verdiği biliniyor. Şimdi Hafter’in terk ettiği yerde toplu mezarlar ortaya çıkıyor. Suriye’de rejim kimyasal silah kullandı buna karşı da dünya bir şey yapmadı. 25 yıldır ciddi bir yargılama yapılmadı. Türkiye bir daha Srebrenitsa olmasın diye kararlılığa sahip bir ülkedir. Türkiye elinden geleni yapmaktadır. Biz ölümden geçen Suriyeli kardeşlerimizi topraklarımıza almasaydık Srebrenitsa’da olanların biz benzeri olacaktı. Bütün bunlar varken AP Türkiye karşıtı konuları ele almaya devam ediyor.

Bütün bu saldırılarının sebebini biliyoruz. Kendilerince ince bir oyun oynamaya çalıştılar. Bir anda Hafter’e destek verirken bir yandan ara bulucu olmaya çalıştılar. Ama Hafter’e verdikleri destek toplu mezarlar olarak geri döndü.

Cezayirli mücahitlerin cesetleri bir direniş sembolü olmasın diye kafataslarını alıp Fransa’ya götürdüler. Ahlaksız bir jest olarak iade ettiler.

ONLINE İNSAN KAÇAKÇILIĞI İDDİASI

Pek çok anne arkadaşımız bize kaygılarını ilettiler. Yabancı bir alışveriş sitesi çocuk ayakkabısı 500 bin TL’ye satılıyor. Birileri bunun çocuk istismar mekanizması olduğuna dair bir kanıya varmışlar. Adliyemiz inceleyecektir. Bu kayıp çocuklar meselesinde Avrupa’ya hatırlattığımız bir konudur. Avrupa’da kayıp çocuklar büyük bir yaradır.

Bu çocuklar nasıl kayboluyor, bu çocuklar kimler tarafından kaçırılıyor? Birtakım kayıpların ise hiç kaydedilmediği vurgulanmış. Kaybolan ve ailelerinden ayrı kalan çocukların 100 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu konuyu takip etmeye ve Avrupa’daki muhataplarımıza iletmeye devam edeceğiz.

TÜRKİYE’YE SEYAHAT YASAKLARI

Seyahat yasaklarının sağlam gerekçesinin olmadığını söylemek isterim. Türkiye salgın konusunda her zaman şeffaftır. Objektif kriterlerle değerlendirilmeli.

15 TEMMUZ’UN YILDÖNÜMÜ

15 Temmuz’un yıldönümüne geliyoruz. Bir millet bu süreçte demokrasiye sahip çıktı. Siyasi açıdan en aşağıdan sokaktan itibaren bütün milletin demokrasisine sahip çıkması, kadınların yaşlıların gençlerin herkesin işgal girişimine karşı sokaklara dökülmesi demokratik sistemlerde görüşen nadir bir şeydir. Bizim bu açıdan darbelere karşı, demokrasimizi enfekte etmeye çalışanlara karşı ne kadar bağışıklık kazanmış bir bünyeye sahip olduğumuz ortadadır. O gün FETÖ’nün ülkemizi işgal etmesine karşı bütün millet topyekün direnmiştir. Bedeli ödenmiş bir demokrasimiz var. Allah bize bir kez daha İstiklal Marşı yazdırmasın diye duamız vardır. 15 Temmuz’daki şehitlerimizin aziz hatıralarına sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur.

AYASOFYA

Bu kararın çıkması kuşkusuz egemenlik haklarımızın doğal bir neticesidir. Yabancı devletlerin birtakım eleştirileri var onları anlıyorum. Fakat Türkiye içinden yapılan eleştirilerin çok yakışıksız olduğunu ifade etmek istiyorum. Herkesin ziyaretine açık olacak. İkonalar freskler her zaman korunacak. Namaz vakti bittikten sonra ziyaret edenler yine görecekler. UNESCO yetkilileri şunu bilsinler evrensel mirasının korunması konusunda Türkiye iş birliğine açıktır.

Kültürel miras listelerinden Ayasofya’nın çıkarılacağını düşünmüyoruz. O listeyle Ayasofya şereflenmez, o liste Ayasofya’yla şereflenmiştir.

Ayasofya’nın bütün özellikleri korunacaktır. Bundan sonrasında daha iyi muhafaza edilecektir.

Yunanistan diyor ki bize karşı provokasyondur. Başkentinde cami olmayan tek Avrupa ülkesidir. Şunu da unutmamak gerekir kültürel miras listesinden kesinlikle Ayasofya’nın çıkarılacağını düşünmüyoruz.