Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
6 Şubat’ta… Kahramanmaraş merkezli başlayan deprem sağanağına en son Malatya eklendi. Büyük felakette kentler yıkıldı, 50 bini aşkın insanımız can verdi, daha fazlası yaralandı.
Evsiz kalanların kimi çadır ve konteyner kentlere sığınırken Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye, Gaziantep, Adıyaman, Hatay, Kilis, Adana, Şanlıurfa, Diyarbakır illerinden Batı illerine insani göç başladı.
Önümüzde ise 14 Mayıs’ta yapılması planlanan seçim var.
Soru şu:
Gerçi…
Deprem yayınları devam ettiği için konu gündeme henüz gelmedi, tartışılmadı.
Biz de…
Bu gibi kritik konulara ilgisini bildiğimiz, araştırmalarına aşina olduğumuz Kent Kültürü Derneği Başkanı Sosyolog Mutlu Çınar’a sorduk.
Önce şu bilgiyi verdi:
“24 Haziran seçimleri verilerine göre, kayıtlı yurtiçi seçmenin 8 milyon 713 bin 709’unun yaşadığı bölge toplam yurtiçi seçmen sayısının yüzde 15,44’ünü barındırıyor.”
Ardından…
“TBMM’de 91 milletvekiliyle temsil edilen bölge, tüm milletvekillerinin yüzde 15,16’sını çıkartıyor” dedi ve siyasal görüntüye dikkat çekti:
“Bölgenin 91 milletvekilinin partilere dağılımı şöyle: AK Parti 47, HDP 17, CHP 15, MHP 9, İYİ Parti 3 milletvekiliyle Meclis’te temsil ediliyor.”
Üzerinde durduğu şu:
“Depremin yol açtığı zorunlu göçün 2 ayağı var. Birincisi, devlet eliyle misafir edilen, hangi ilde kaç kişinin olduğu bilinen toplam 1 milyon 200 kişi. Bir de, 4 milyonu bulan ve kendi imkanlarıyla yer değişikliği yapan depremzedeler. Görülen o ki, tüm seçmenin yüzde 5’i yer değiştirdi.”
Gördüğü de şu:
“Tüm bu yer değiştirmeler Cumhurbaşkanı seçimini etkilemez. Fakat, milletvekili seçiminde Meclis aritmetiğini etkiler.”
Depremzede göçü Bursa’da seçimi etkiler mi?
“Bursa’ya gelen depremzedelerin büyük bölümünün geri dönmeyeceği anlaşılıyor. Seçim sonucu etkilenir mi?
Cevabı şu:
“Bursa’ya gelen depremzede sayısı sandık sonucunu etkileyecek boyutta değil.”
Şunu da ekledi:
“Bursa’da 1 milletvekilliği için yaklaşık 100 bin oy gerekiyor. Yeni durumla bu rakam 103 bin oya çıkar, yani oy barajı yükselir.”
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…