Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişiminin ardından Akıncı Üssü’nde yakalanan kilit isimlerden Adil Öksüz’ün, ilk sorgusu sırasında polisin “Fetoş’u nasıl bilirsiniz, ona küfür eder misiniz” sözleri üzerine, “Ben tanımadığım, Allah’ın yarattığı bir kula kötü söz söyleyemem.” dediği belirlendi.
FETÖ’nün sözde “Hava Kuvvetleri Komutanlığı imamı” olduğu belirlenen ve darbe girişiminin kilit isimlerinden firari Adil Öksüz’ün serbest bırakılmasıyla ilgili 13’ü asker, 14’ü Emniyet Genel Müdürlüğü personeli ve biri Başbakanlık müşaviri 28 kişi hakkında iddianame tamamlandı.
İddianamede, Akıncı Üssü’nde yakalanan Adil Öksüz’ün ilk sorgusunu yapan, darbe girişimi gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru şüpheli Serter Koçak’ın ifadesine yer verildi.
Öksüz’ün, kışla karakolunda ilk sorgusunu yapan Koçak ifadesinde, yakalanarak karakol bahçesine dizilen darbecileri tek tek sorguladıklarını, o gece kimlerin derdest edildiğini öğrenmeye çalıştıklarını söyledi.
Tek tek darbecileri sorgulayıp, elde ettiği bilgileri istihbarat şubeye bildirdiğini, sorguladığı kişilerin isimlerini de bu şubeye sordurduğunu anlatan Koçak, şunları kaydetti:
“Bu işlemleri yapma esnasında Adil Öksüz’ün henüz kim olduğunu bilmiyorduk, bunu henüz sorguya çekmemiştim. Biz sorgulamaları yaparken darbeye teşebbüs edenlerden Fetoş’a küfür etmelerini istedim, ‘Fetoş’u nasıl bilirsiniz, ona küfür eder misiniz’ dediğimde, hepsi ‘Fetoş’un Allah belasını versin’ şeklinde ya da buna benzer kelimeler kullandılar ancak sıra Adil Öksüz’e geldiğinde ‘Ben tanımadığım, Allah’ın yarattığı bir kula kötü söz söyleyemem’ şeklinde beyanda bulununca kendisininden iyice kuşkulandım, bunun üzerine bu kişi üzerinde yoğunlaştım, bu kişinin daha sonra Adil Öksüz olduğu ortaya çıktı.”
Adil Öksüz’ün bu beyanı üzerine kendisini daha bir önemli şekilde sorgulamaya başladığını belirten Koçak, Öksüz’ün kimlik bilgilerini Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığına telefonla sorduğunu ve “mahrem işler imamı” olduğu yanıtını aldığını ifade etti.
Koçak, durumu üst amiri Gökhan Yücel’e ilettiğini, onun da kendi üst amirlerine konuyu aktardığını bildirdi.
Adil Öksüz’ün ilk götürülen darbeci gurubuyla araca bindirilip indirildiğine dair herhangi bilgisi olmadığını öne süren Koçak, “Öksüz’ün, FETÖ’nün imamı olduğunu öğrenince bağırarak, bu kişinin imam olduğunu ortalığa söyledim, bunu oradaki herkes duydu.” diye konuştu.
İddianamede, şüpheli Serter Koçak’ın, Adil Öksüz’ün FETÖ’nün mahrem imamı olduğunu öğrendikten sonra bu bilgiyi üst amiri Yücel’e ilettiği, onun da bunu 16 Temmuz 2016’da Ankara İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Alp Aslan’a bildirdiği, Gökhan Yücel’in ayrıca FETÖ ile mücadele konusunda görevli başkomiser Mehmet Akbaş’ı arayıp bilgilendirdiği belirtildi.
Ancak Koçak’ın, Öksüz’ün FETÖ’nün mahrem imamı olduğunu öğrendikten sonra Ankara İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şubeye götürülmesini sağlamak için hiçbir çaba sarf etmediğine işaret edilen iddianamede, darbeye teşebbüs fiilinde bu kadar önemli olan bir şüpheliyi öğrenmesine rağmen bu konunun, Cumhuriyet Başsavcılığına, il emniyet müdürü ya da valiye hemen ulaştırılması için gerekli çabayı sarf etmediği kaydedildi.
Öksüz kemeriyle saatinin peşine düşmüş Öksüz kemeriyle saatinin peşine düşmüş
Koçak’ın ayrıca Öksüz’ün FETÖ’nün imamı olduğunu, emniyet ya da jandarma bünyesinde görev almayan şüpheli Ali İhsan Sarıkoca’ya bildirdiği ve açığa alınan Başbakanlık Müşaviri Sarıkoca’nın Kışla Jandarma Karakoluna gelişini sağladığı ifade edildi.
İddianamede, Koçak’ın, bu kadar önemli bir şüphelinin alınıp il emniyet müdürlüğüne getirilmesi için herhangi eylemde bulunmayıp, Öksüz gibi önemli bir şüpheliyi ilk tespit eden olmasına rağmen onu Kışla Jandarma Karakolunda bırakarak ve gerekli uyarılarda da bulunmayarak karakoldan ayrıldığı, bu şekilde Öksüz’ün FETÖ’nün imamı olduğu hususunda gerekli mercileri uyarmayarak, üzerine atılı silahlı örgüt üyesi olmamakla birlikte, silahlı örgüt adına suç İşleme, görevi kötüye kullanma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, suçluyu kayırma suçlarını işlediği belirtildi.