Osmangazi ilçesindeki adını da kurdukları kulüpten alan Zafer Mahallesi’nde oturan Arnavut kökenliler, kendi kültürlerini de yaşatmayı sürdürürken, göç ettikleri aynı dönemde kurulan spor kulübü ile halk oyunları derneği sosyal yaşamın içinde yer almaya devam ediyor.
Çanakkale Deniz Zaferi’nin kazanılmasıyla adı “Zafer” olan, ay-yıldızlı bayraktan esinlenilerek renkleri kırmızı-beyaz olarak belirlenen, logosunda da Şehitler Abidesi’ne yer verilen Zaferspor Kulübünün futbolcularının büyük kısmı Arnavut kökenlilerden oluşuyor
İlk kulüp binası güvercin kafesi
Spor kulübünün ilk futbolcularından Sadullah Gülşen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ailesiyle 1956 yılında Türkiye’ye göç ettiklerini belirterek, o dönem büyüklerinin kötü alışkanlıklar edinmemeleri amacıyla kendisiyle birlikte mahalledeki tüm gençleri spora yönlendirdiğini söyledi.
Zaferspor’un 1954 yılından itibaren oluşmaya başladığını, gayriresmi kuruluşun 1958 olduğunu ve 1962 yılında da tescilli bir kulüp haline geldiğini vurgulayan Gülşen, o dönem ilk kulüp binasının “güvercin kafesi” olduğunu anlattı.
Gülşen, o dönem kendilerini spora yönlendiren Refik Gülşen ağabeylerinin güvercin meraklısı olduğunu vurgulayarak, “O dönem bastırdığımız tişört formaları, güvercin kafesinde saklıyorduk. Adeta kulüp binamız güvercin kafesiydi” dedi.
Zaferspor’un sadece Arnavut göçmenlerinin değil tüm Türkiye’nin takımı olduğunu dile getiren Şentürk, “Zaferspor, göçmenlerin kurduğu ilk spor kulübüdür. Zafer Halk Oyunları Derneği de o tarihlerde açılmıştır. Kulübümüz adını Çanakkale’den esinlenerek Zaferspor olarak tescil ettirdi. Dedelerimiz oralardan (Balkan ülkeleri) gelip Çanakkale’de şehit olmuşlardır. Şehitlerin kanı kutsal olduğu için rengimizi kırmızı-beyaz olarak seçtik” diye konuştu.
“Çanakkale ile gurur duymamak mümkün mü?”
Kulüpte futbol oynayan aynıca mahallede 15 yıl muhtarlık görevini yürüten Mustafa Özdeğer de Zaferspor’un bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyduğunu bildirdi.
Sakatlıklar nedeniyle fazla forma şansı bulamadığını anlatan Özdeğer, “Zaferspor ile ilgili duygularımı anlatamam. Ben bu kulübün ve bu mahallenin parçası olmaktan büyük mutluluk duyuyorum” görüşünü iletti.
Kulübün ilk futbolcularından Fatmir Gülşen ise Çanakkale Savaşı’nda yer alan dedelerinin hasretiyle 1950’li yıllardan itibaren Türkiye’ye göç ettiklerini belirtti. Arnavut kökenliler olarak Çanakkale ile gurur duyduklarının altını çizen Gülşen, “Çanakkale ile gurur duymamak mümkün mü? Bizim kalbi yapımız ve bütün benliğimiz Çanakkale. Zaferspor da bunun için var olan bir kulüp” dedi.
“Çanakkale Deniz Zaferi’ni unutmamız mümkün değil”
Zaferspor Kulübü Müdürü Ayhan Yılmaz, şanlı bir tarihi geçmişe sahip, logosunu, rengini ve ismini Çanakkale destanından alan bu kulübün bir parçası olmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını belirtti.
“Çanakkale Deniz Zaferi’ni bizim unutmamız mümkün değil çünkü göğsümüzdeki logoda taşıyoruz” diyen Yılmaz, şunları kaydetti:
“1954 yılında Balkan ülkelerinden gelen büyüklerimizin kurduğu 1958 yılında aktif spor faaliyetlerine başlayan, 1962 yılında da tescillenen ve ondan sonra da 2. Amatör Küme’de mücadele etmeye başlayan kulübüz, o günden bu güne hep üst sıraları hedeflemiştir. Zaferspor, adıyla, logosuyla ve kırmızı-beyaz renkleriyle gurur vesilesi.”