ABD Başkan Donald Trump’ın, 5+1 (BM’nin beş daimi üyesi ve Almanya) grubuna ek olarak Avrupa Birliği’nin katılımıyla 2015 yılında Tahran ile imzalanan nükleer anlaşmadan 8 Mayıs’ta çekilme kararının ardından Washington yönetimi İran’a yönelik yeni yaptırımlar planladı.
Dün gece yarısından itibaren yürürlüğe giren yaptırımlar, bu kez İran’ın enerji ihracatını, aynı zamanda da İran’la enerji alanında ticaret yapan ülke ve şirketleri kapsıyor.
KAPSAMINDA NE VAR?
ABD Ticaret Bakanlığı tarafından planlanan yaptırımlar, Washington’ın nükleer anlaşmadan çekilmesini takip eden 90 ve 180 günlük sürelerde devreye alınacak şekilde tasarlandı. 180 günün sona ermesini takiben devreye giren yeni yaptırımlar, ağırlıklı olarak İran’ın petrol endüstrisini hedef alıyor.
İranlı petrol ve petrokimya şirketlerinin uluslararası ticaretine engel getirilmesinin yanı sıra üçüncü devlet ya da şahısların da bu kalemde İran ile ticaret yapmasının engellenmesi hedefleniyor. Yaptırımlarla ayrıca İran Merkez Bankası’nın ve belirli İranlı şirketlerin yabancı mali kuruluşlarla para alışverişi yapmasının önlenmesi de öngörülüyor. Son olarak sigortacılık, taşımacılık, gemi inşaatı, limancılık ve genel hatlarıyla enerji sektörü de yaptırımlar kapsamına alındı.
ALÜMİNYUM VE ÇELİK
İlki 6 Ağustos’ta devreye alınan yaptırımlar uyarınca da İran hükümetinin Amerikan Doları satın almasının ya da bu para birimi ile ticaret yapmasının engellenmesi öngörüldü. İran’ın altın ve diğer değerli metallerle ticaret yapmasına da engel getirilmesinin yanı sıra, alüminyum, çelik, kömür gibi hammaddelerin doğrudan ya da dolaylı satışının önlenmesi hedeflendi. Ağustos’taki yaptırımlar ayrıca İran riyalini, otomotiv sektörünü ve ticari uçakların satın alımını kapsarken, sanayiye ilişkin yazılım alımına da engeller getirdi.
AB YAPTIRIMLARA KARŞI
Yaptırımlara takılmak istemeyen ve İran’ın uluslararası toplumdan dışlanmasına engel olmaya çabalayan AB, Avrupalı şirketlerin İran’la olan ticaretinde ödemeleri kolaylaştırıcı bir mekanizma geliştirdi. Buna göre AB’nin oluşturduğu ‘özel amaçlı kurum’ (special purpose vehicle – SPV) isimli mekanizma, Washington’ın İran’la ticaret yapan bankaları hedef almasını önleyecek şekilde tasarlandı.
AB’nin kurduğu bir çeşit takas (barter) yöntemi ile İran’dan satın alınacak petrolün ödemesi, ABD’nin finans sistemi tarafından saptanmadan, AB’den sunulacak ürün ve hizmetlerle yapılacak.
Mekanizma 5 Kasım’da sembolik olarak yürürlüğe girmesine karşın, işlerliğini gelecek yılın ilk aylarında kazanacak. Ancak AB’nin girişimlerine rağmen birtakım Avrupalı şirketler İran’daki faaliyetlerini ve yatırımlarını durdurma kararı aldıklarını açıkladı. Bunlar arasında Total, Renault, Peugeot ve Alman otomotiv şirketi Daimler bulunuyor.
ABD BAYRAĞINI YAKTILAR
İran’da halk dün sokaklara çıkarak, bir yandan ABD’nin Tahran Büyükelçiliği işgalinin 39’uncu yılını kutlarken, diğer yandan da eylemlerin, yaptırımların tartışıldığı bir döneme denk gelmesinden dolayı da ABD’yi tepki göstererek, protesto etti.’ Küresel Emperyalizme Karşı Milli Mücadele Günü’ dolayısıyla başkent Tahran’daki eski ABD Büyükelçiliği önünde düzenlenen gösteriye Devrim Muhafızları Genel Komutanı Muhammed Ali Caferi, siyasi ve askeri yetkililer de katıldı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın kuklasını meydanda taşıyan göstericiler Washington, Tel Aviv ve Riyad yönetimleri aleyhine sloganlar atarak ABD ve İsrail bayraklarını ateşe verdi. Protestocular arasında yer alan bir kadının ‘Kahrolsun Amerika, Yaşasın Türkiye, Yaşasın İran, Yaşasın Azarbaycan’ sloganları dikkat çekti.