Washington Post Muhabiri Yasmeen Abutaleb ve Damian Paletta tarafından kaleme alınan ve Donald Trump yönetiminden 180 kişiyle yapılan röportajlara dayanan “Kabus Senaryosu: Trump Yönetiminin Tarihi Değiştiren Salgınla Mücadelesinin İçinden” başlıklı kitapta, salgının ilk günlerine ışık tutuldu. 29 Haziran’da yayımlanması planlanan kitabın basına sızan bazı kısımlarında ise ilginç detaylar yer aldı. Söz konusu kitapta Trump’ın, Şubat 2020’de yapılan ve yurt dışında Kovid-19’a yakalanan Amerikalıları evlerine getirmenin tartışıldığı bir toplantıda, “Bu kişileri koyacağımız bir ada yok mu? Guantanamo’ya ne dersiniz? Biz ancak ticari malları ithal ederiz, virüsü değil.” dediği öne sürüldü.
Trump’ın yardımcılarının, söz konusu fikre Trump ikinci kez dile getirdiğinde şiddetle karşı çıktığı ve böylece de bu fikrin bir daha dillendirilmediği kaydedildi. Ayrıca Trump’ın salgının ilk günlerinde yaşanan test krizinden dolayı da oldukça rahatsız olduğu ve 18 Mart 2020’de yapılan bir toplantıda çevresindekilere bağırarak, “Bu testler yüzünden seçimi kaybedeceğim. Hangi salak testlerin sorumluluğunu federal hükümete yükledi?” dediği belirtildi.
Guantanamo insan hakları ihlalleriyle anılıyor
Eski ABD Başkanı Barack Obama, 2001’deki 11 Eylül saldırıları sonrası ABD’nin yurt dışında yakalayıp tutukladığı terör şüphelilerini topladığı Guantanamo Hapishanesini kapatmayı taahhüt etmişti. Obama, en son Ocak 2017’nin başlarında, görevi Donald Trump’a devretmeden hemen önce Guantanamo’dan tutuklu nakletmiş ve hapishanede 40 kişi kalmıştı. Trump, seçim kampanyası sırasında insan hakları ihlallerinin de söz konusu olduğu tartışmalı tutukevini kapatmayacağını açıklamıştı.
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, 12 Şubat’taki günlük basın toplantısında, Başkan Joe Biden yönetiminin Guantanamo Hapishanesini 4 yıllık görev sürelerinin sonuna kadar kapatmayı planladığını söylemişti.