30 Ağustos Zaferi, dünya tarihinin en büyük destanlarından biri kuşkusuz… Türk ulusunun, var olma savaşını kazandığı zaferin 94. yıldönümü bugün… Zafer Bayramı’nı kutlamanın sevinci içindeyiz…
Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlatan Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın 26 Ağustos 1922’de verdiği emirle sonuçlanan büyük destanın.
Ulu Önder’in başlattığı bu ölümsüz mücadele, Başkomutanlık Meydan Muhaberesi’nin kazanılmasıyla sonuçlandı.
Aradan tam 94 yıl geçti. Büyük Taarruz, tarihinin en büyük zaferlerinden biri olarak anılıyor.
Mustafa Kemal, “29/30 Ağustos sabaha karşı”, Garp Cephesi Harekât Şubesi Müdürü Tevfik Bey’in (Bıyıklıoğlu) getirdiği savaşta son durumu gösteren harita üzerine, “derhal Fevzi (Çakmak) ve İsmet (İnönü) paşaları” çağırtarak, yeni emrini vermişti.
Kendisi de cepheye hareket eden Mustafa Kemal, saatler ilerleyip sonuç alınınca 31 Ağustos sabahı savaş meydanını dolaşmıştı.
Mustafa Kemal, gördüğü manzarayı törende aktarırken, ordunun zaferinin büyüklüğünü, buna karşılık ‘hasım ordunun’ uğratıldığı felaketin dehşetini ve savaş meydanından toplanan ölülerin, esir kafilelerinin oluşturduğu görünümün ‘bir mahşeri’ andırdığından özenle kurduğu cümlelerle söz etti.
Mustafa Kemal Atatürk, anıtın, “Türk vatanına göz dikeceklere, Türkün 30 Ağustos günündeki ateşini, süngüsünü, hücumunu, kudret ve iradesindeki şiddeti hatırlatacağı”nı da kaydetti.
MUAZZAM BİR ESER…
Büyük Taarruz’un mimarı Atatürk, Büyük Nutku’nda 30 Ağustos hakkında şunları söylüyor:
“Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekât, Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklal düşüncesinin ölümsüz bir abidesidir. Bu eseri yaratan bir milletin evladı, bir ordunun başkomutanı olduğumdan, mutluluk ve bahtiyarlığım sonsuzdur.”