AK Parti’nin 5. Olağan Büyük Kongresi Ankara Arena Spor Salonu’nda gerçekleştiriliyor. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti 5. Olağan Büyük Kongresi’ndeki konuşmasına, şehitleri rahmetle anarak başladı. Başbakan Davutoğlu, şehitler ve dün Mekke’de hayatını kaybeden hacılar için Fatiha okunmasını istedi.
“Bir arada çarpan yüreklerden daha gür bir ses olamaz”
Konuşmasını “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” diyerek sürdüren Davutoğlu, şehitlere hürmeten salonda müzik icra edilmediğini hatırlattı. Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Ama bu salonda şu anda müziklerin en ulvisi, en etkileyicisi, en kuvvetlisi icra ediliyor. Bu salonda bugün yüreklerin ritmi var, yüreklerin ulvi seslenişi var. Yüreklerin ritmi Anadolu’nun, Rumeli’nin her bir köşesinden gelen ak yürekliler, Fırat kenarından, Dicle kenarından, Sakarya, Yeşilırmak, Kızılırmak, Çoruh’tan gelen ak yürekliler, bugün tek bir yürek ritmiyle milyonlarca vatandaşımızla birlikte yürekler ‘vatan vatan vatan’ diye çarpıyor, ‘millet millet millet’ diye çarpıyor, ‘bayrak bayrak’ diye çarpıyor, ‘birlik birlik birlik’ diye çarpıyor, ‘kardeşlik kardeşlik kardeşlik’ diye çarpıyor. Bundan daha ulvi bir müzik olamaz. Bir arada çarpan yüreklerden daha gür bir ses olamaz”
Davutoğlu, şehitlerin emanetini yüreğinde taşıyarak 81 ilden Ankara’ya gelenleri, yurtdışından kongreye katılanları muhabbetle selamladığını belirtti.
Geçen sene 27 Ağustos’ta yapılan AK Parti 1. Olağanüstü Kongresi’nde sözlerine “zamana, mekana ve insana selam olsun” diye başladığını hatırlatan Davutoğlu, “Evet, zamana selam olsun, mekana ve insana selam olsun. Öyle bir mekanda yaşıyoruz ki bu mekan Rabbimizin bir millete lütfedeceği en güzel mekandır. Afro-Avrasya’nın merkezinde, çevresi bereketli denizlerle, bağrı kaynak dolu ırmaklarla yüklü bir vatanın vatandaşları olmanın gururunu taşıyoruz” diye konuştu.
Salondakilerin “Samanyolu” şarkısını söylemesi üzerine Davutoğlu, “Bu şarkı ömür boyu sürecek gençler. Son nefese kadar sürecek şarkı, yüreklerin ritmidir” ifadesini kullandı.
“Dünya ekonomisinin en önemli kaynakları bu mekanda”
Davutoğlu, böyle bir mekanda yaşayan toplulukların, milletlerin zor sınavlarla ve büyük zaferlerle aynı anda karşı karşıya kalacaklarını belirterek, “Öyle bir mekanda yaşıyoruz ki dünyanın en önemli siyasi olayları, tarihin en köklü medeniyetleri, dünya ekonomisinin en önemli kaynakları bu mekanda” dedi.
Davutoğlu, “bu aziz mekanda, bu coğrafyada yaşamanın büyük zaferlere zemin teşkil edecek nimetleri kadar, hazır olunması gereken külfetleri de olduğunu” dile getirdi.
Başbakan Davutoğlu, salondakilerin yoğun tezahüratları üzerine de şunları söyledi:
“Böyle bir sevdayı taşıyan gençlerle beraber olmak ne güzel. Böyle bir aşkı taşıyan AK Parti delegeleriyle beraber olmak ne güzel. Böyle bir davayı taşıyan 81 vilayetten gelen bacılarımızla, yiğitlerimizle olmak ne güzel. Ayağa kalkan Anadolu çocuklarıyla, Rumeli çocuklarıyla, Mezopotamya çocuklarıyla, Kafkasya çocuklarıyla, Orta Asya, Horasan çocuklarıyla olmak ne güzel. Ne büyük şereftir sizinle yürümek. Ne büyük aşktır sizinle yürümek. Öyle bir aşktır ki bu, yürekler konuşur, diller susar, zihinler konuşur, kulaklar susar. Allah sizden razı olsun. Bizi aşkla kucaklayandan, muhabbetle kucaklayan bir kardeşten daha yüce ne vardır”
“Mekanların imtihan alanları olduğunu” belirten Davutoğlu, “İşte dünyanın en önemli coğrafyasında, dünya kaynaklarının dağıtıldığı en bereketli topraklarda yaşamak, büyük medeniyetler kurmak gibi zorlu sınavlarla karşı karşıya gelmek anlamını taşır” dedi.
Salondakilerin, “selamünaleyküm, aleykümselam” tezahüratları üzerine Davutoğlu, “Bütün dünya mazlumları adına esselamünaleyküm. Filistin adına, Gazze adına, Suriye, Balkanlar, Orta Asya, Kafkaslar adına selam olsun, esselamünaleyküm. İşte bugün olağan büyük kongremizden yükselen bu selam sesi emin olun şu anda bütün mazlum diyarlarda yankılanıyor” diye konuştu.
‘Afyon’dan bir ses yükseldi’
14 Ağustos 2001’de Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti kadrolarının zorlu bir mekanda, zorlu bir zamanın önünde yürüdüğünü belirten Davutoğlu, şunları dile getirdi:
“Zorlu bir mekandı, Irak savaşı yanı başımızdaydı, Filistin bunalımı devam ediyordu, Balkanlarda çatışmalar sürüyordu, her bir coğrafyada ‘imdat’ sesleri yükseliyordu. Zor bir zamandı, bu aziz millet 2001 ekonomi krizinden yeni çıkmıştı. Zorlu günlerdi. 28 Şubat kalıntısı bütün antidemokratik uygulamalar milleti sıkboğaz etmiş, en temel özgürlükler yaşanamaz hale gelmişti. Ama Afyon’dan bir ses yükseldi. Kurucu genel başkanımız, kurucu liderimiz sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sesi yükseldi”
Davutoğlu, o günden bugüne AK Parti kadrolarında görev yapan tüm isimlere teşekkür etti.
Bir “vefa hareketi” olan AK Parti kadrolarının, bünyesinden 2 cumhurbaşkanı, 3 başbakan, 5 meclis başkanı çıkardığını hatırlatan Davutoğlu, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere bu isimleri ayrı ayrı selamladı, onlara şükranlarını sundu.
AK Parti kadrolarının her neferinin mevkisinin bir olduğunu, omuz omuza hareket ettiklerini dile getiren Davutoğlu, ” AK Parti bir yürek hareketidir.AK Parti bir vicdan hareketidir. AK Parti, susturuldu zannedilen, uyudu zannedilen bir devin ayağa kalkmasının adıdır. O dev ayağa kalktı, artık diz çöktürülemez. O dev ayağa kalktı artık tereddüt yok, artık herhangi bir şekilde durmak yok. Eskiler Mehteran yürüdüğünde gülbankla (hep bir ağızdan duayla) o yürüyüşü şereflendirirlerdi. Denirdi ki ‘vakitler hayrola, hayırlar feth ola, şerler def ola.’ Vaktimiz hayrolsun, hayırlar feth olsun, şerler def olsun” ifadelerini kullandı.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti’nin 5. Olağan Büyük Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Hepimiz omuz omuza bir hareketin kardeşleriyiz, omuz omuza bir hareketin yürüyen yürekleriyiz. AK Parti, bir yürek hareketidir. AK Parti, bir vicdan hareketidir. AK Parti, susturuldu zannedilen, uyudu zannedilen bir devin ayağa kalkmasının adıdır. O dev ayağa kalktı artık diz çöktürülemez. O dev ayağa kalktı artık tereddüt yok, artık herhangi bir şekilde durmak yok” dedi.
“AK Parti, iktidarını milletle birlikte millet iktidarı olarak pekiştirdi”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, partinin kuruluşunun ardından ilk MKYK faaliyete geçtiğinde hiç kimseninAK Parti hareketinin 1,5 yıl geçmeden iktidar olacağını düşünmediğini söyledi.
O dönemde AK Parti Kurucu Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önüne siyasi yasak konulduğunu, partinin önüne her türlü engelin çıkarıldığını anlatan Davutoğlu, her türlü engele karşı AK Parti’nin 3 Kasım 2002 seçimlerinde iktidara gelmesinin engellenemediğini kaydetti.
AK Parti’nin iktidara gelmesinin ardından, önünde başta Irak savaşı, Avrupa Birliği ve Kıbrıs sorunu olmak üzere, birçok sorunla ve ekonomik krizlerle mücadele ettiğini anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Bütün AK Parti’liler iktidara milleti taşımış olmanın gururuyla ‘ne gelirse gelsin, kim ne yaparsa yapsın biz buradayız’ dediler. 2003 Ekim ayında başlayan ilk kongrelerle birlikte ciddi sınamalar, ciddi zaferler de birlikte geldi. 2003 kongresinden sonra oluşan MKYK, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok ciddi sorunlarla boğuştu. Önünde Irak savaşını buldu, AB süreci bekliyordu, birer birer sorunların üzerine gidildi. 2004’te yerel seçimlerden zaferle çıktık, arkasından Kıbrıs müzakerelerini yaptık. Ülkede darbe teşebbüslerinden bahsedenler oldu. ‘İktidara tutunamaz’ denilen, ‘iktidarda kalamaz’ denilen AK Parti, iktidarını milletle birlikte millet iktidarı olarak pekiştirdi.
Baktılar ki AK Parti ve AK Parti ile birlikte ortaya çıkan şuur engellenemez, sözde cumhuriyet mitingleri yaptılar. 2006’da İkinci Büyük Kongre’de, 11 Kasım 2006’da bu sefer yeni kadrolar yeni sınavlarla karşılaştı ama hamdolsun, her sınav bize bir bereket, rahmet, zafer vesilesi oldu. 2006’nın kongresinde iş başına gelen kadrolar 2007’de 27 Nisan e-muhtırasına muhatap oldular. Daha önce 27 Mayıs’ı yapmış olanlar, 12 Eylül’ü, 28 Şubat’ı yapmış olanlar, bir muhtırayla birlikte sizlerin, AK Parti’nin yolundan ayrılacağını zannettiler. O gün 27 Nisan’da, aynı gün bu kadrodan öyle bir ses yükseldi ki ‘bu millet bir daha vesayete, darbeye izin vermez’ dedi. 27 Nisan e-muhtırası karşısında AK Parti’nin onurlu duruşu, demokrasinin zaferi oldu.”
“Halkın oylarıyla seçilen ilk cumhurbaşkanı da bu kadroların içinden çıktı”
Ahmet Davutoğlu, AK Parti’nin yükselişini engelleyemeyen çevrelerin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de “AK Parti içinden cumhurbaşkanı seçilemez” söylemini geliştirdiğini hatırlatarak, “AK Parti kadroları seçime gitti, Temmuz seçimleriyle AK Parti, sadece başbakanlık makamını değil, cumhurbaşkanlığı makamını da bu kadroların temiz ellerine aldı. AK Parti’nin içinden, bağrından bir cumhurbaşkanı çıkmasını engellemek isteyenler, bu sefer 21 Ekim’de 2007’de referandumda bir kez daha sukuta uğradılar. 27 Ekim 2007 referandumuyla artık devletin en yüce makamı da halkın seçtiği oylarla gelen cumhurbaşkanı tarafından dolduruldu. Halkın oylarıyla seçilen ilk cumhurbaşkanı da bu kadroların içinden çıktı” diye konuştu.
AK Parti’nin kurulduğu günden itibaren ciddi sınamalarla karşı karşıya kaldığını, her sınamadan, sınavdan da zaferle çıkmayı başardığını dile getiren Davutoğlu, “Sınamaya, sınava, çileye hazır olmayan bizim aramıza gelmesin. Biz, zor günlerin hareketiyiz” dedi.
AK Parti İkinci Büyük Kongresi’nde göreve gelen kadroların da parti kapatma davasıyla mücadele ettiğini belirten Davutoğlu, partililere “milletin bağrından çıkanları kapatmak mümkün mü, millete hitap eden kadroları susturmak mümkün mü, milletle yürüyenleri durdurmak mümkün mü?” diye seslendi. Davutoğlu, salondan “hayır” yanıtı alması üzerine şöyle devam etti:
“İşte bu inanç ve kararlılıkla AK Parti aynı hızla yola devam etti. 2009’da Üçüncü Büyük Kongremizde, yine gür bir sesle hep beraber ‘milli irade, demokrasi, özgürlükler, Türkiye ve dünyada adalet’ dedik. 2009 kongresiyle iş başına gelen kadrolar, bu sefer küresel ekonomik krizle ve onu etrafında gelen büyük çalkantılarla mücadele etmek zorunda kaldı, ama yine 2009 kongresiyle birlikte biz ‘vakitler hayrola, hayırlar feth ola, şerler def ola’ demeye devam ettik. Darbeleri, vesayetleri defettik, bütün yasakları kaldırdık ve hayırlara doğru yürüdük. Hayır neydi? Hayır özgürlüklerdi, hayır insan onuruna yakışan bir hayattı, hayır Allah’ın lütfettiği bu mekanda yükselen küresel güç olan Türkiye’yi inşa etmekti.
2009’la birlikte yerel seçimde yeni bir zafer kazandık, oylarımızda nispi düşüşü görenler, zannettiler ki AK Parti hareketinde bir çatırtı var. Mahalli seçimlerin doğası içinde yüzde 40’dan aşağı bir düşüş zannedildi ki AK Parti hareketinde bir durgunluğa sebebiyet verecek. Sayın Genel Başkanımız o zaman, Sayın Başbakanımız o zaman ve şimdi Cumhurbaşkanımız bütün kadrolara aynı mesajı verdi; durmak yok, yola devam. 2011’de bu sefer üçüncü olağan kongrenin getirdiği yönetimle 2011 zaferine yürüdük, Türkiye’de bir partinin alabileceği en büyük oy oranını alıp, tekrar başarılara imza attık. Yine aynı şeyi söyledik, ‘vakitler hayrola, hayırlar feth ola’ dedik. 2012 kongresi çetin yollardan geçilerek, 2 referandum, 4 seçim zaferi, yerel seçimlerinden sonra yeni bir dönemi ortaya çıkardı. 2012 kongresiyle Türkiye’de artık demokrasinin ve 2023 hedeflerinin gerçekleşmesi için yola çıkan kadrolar “
AK Parti Genel Başkanı Davutoğlu, konuşmasını tezahüratlarla bölen gençlere dönerek, “Bu heyecanı 1 Kasım’a taşımaya hazır mısınız, 1 Kasım’da yeni bir zafer yazmaya var mısınız, yürümeye hazır mısınız, toprağa sağlam basmaya hazır mısınız, yüreğinizdeki ateşi, aşkı 81 ile taşımaya var mısınız?” diye sordu. Gençlerden “evet” yanıtını alan Davutoğlu, “Yolunuz hayırlı olsun inşallah” dedi.
Davutoğlu, 30 Eylül 2012’deki AK Parti kongresinin yeni hedeflerin kongresi olduğunu, o tarihten sonra durdurulamayan AK Parti hareketinin önüne yeni engellerin, yeni sınamaların konulduğunu anlatarak, “Daha 2011 seçimlerinin o büyük zafer coşkusu devam ederken, Türkiye en büyük yatırımlara, en köklü atılımlara başlamışken, 2013 Mayısı’nda yeni bir sınamayla karşı karşıya kaldık. En büyük projeler, İstanbul’a dünyanın en büyük havalimanı, faizlerin en düşük düzeye indiği, IMF’ye son kuruş borcun ödendiği günlerde birileri düğmeye bastı, Gezi provokasyonları başladı, arkasından 17-25 Aralık tuzakları kuruldu, bu tuzakların karşısında 30 Mart seçimlerine gittik ve yeni bir zafer kazandık” diye konuştu.
Hayırları fethetmeye gidenlerin önüne çok büyük şer tuzaklarının kurulduğunu dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Bu şer tuzaklarını defetmeye var mıyız, hayırlara fethetmeye var mıyız? İşte 17-25 Aralık’ta paralel çetenin kurduğu ihanet tuzakları karışsında AK Parti kadroları dimdik durdu, aramızdan tek bir çiviyi sökemediler. Hiçbir şekilde AK Parti kadrosunun içine nifak sokamadılar. Daha sonra 10 Ağustos 2014’te yeni bir zafere Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte yürüdük, emaneti ondan devraldım. Yine yetmedi, bu zaferin arkasından bu sefer Kobani bahane edilerek olaylar çıkarıldı. Gördüğünüz gibi her zaferimiz bir sınama, her sınama bir zafer getirdi. Kobani bahanesiyle çıkarılan olaylar karşısında da milletimizin ferasetini, istiklalini, istikbalini düşünen yoğun bir çabayla çıktık, 7 Haziran seçimlerine gittik. Şimdi bugünkü temel sloganımızla ‘İlk Günkü Aşkla’, 14 Ağustos 2001’deki aşkla ‘birlik’ diyoruz, ‘dirlik’ diyoruz, ‘kardeşlik’ diyoruz.”
“Silahları, kazılan hendekleri görmüyorlar”
AK Parti Genel Başkanı veBaşbakan Ahmet Davutoğlu, “Cizre’de vatandaşlarımıza geçmişte terör baskısı uygulayanlar, şimdi orada stoklanan silahları, kazılan hendekleri görmüyorlar ve bizim hükümetimizin aldığı tedbirlere karşı söz beyan etmeye kalkıyorlar. Bilsinler ki; Cizre de aynen Keşan gibi ya da Bergama gibi ya da Of gibi Türkiye’nin kuzeyindeki, güneyindeki, batısındaki ilçeler gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin aziz bir toprağıdır ve her ilimizde, her ilçemizde mutlak surette kamu düzeni sağlanacak, kardeşliğimiz pekiştirilecektir” dedi.
“AK Parti hükümetleri inşa, ihya ve imar hükümetleridir”
AK Parti Genel Başkanı veBaşbakan Davutoğlu, “12 yıllık AK Parti hükümetleri tam bir inşa, ihya ve imar hükümetleridir. Hiçbir şekilde, herhangi bir tarzda bu birikimi yok sayacak şekilde bir koalisyona giremezdik. Birileri bütün AK Parti iktidarlarını tam bir başarısızlık gibi gösterip, restorasyondan bahsederse biz ona kendi imar ve inşa planımızı, ihya planımızı anlatırız. Bugün bir kez daha milletimize söz veriyoruz, biz sizin hizmetkarınızız, biz sizin aranızdan çıktık, size hükmetmeye değil, sizinle birlikte ortak bir kadere el ele yürümeye geliyoruz” ifadelerini kullandı.
Siyasi Erdem Yönetim Kurulu oluşturuluyor
“Bugün tüzüğümüzde bazı değişiklikler yapacağız. Her şeyden önce kurucu değerlerimizin bütün parti kitlelerine, teşkilatlara, belediyelere ve bütün parti kadrolarına yayılabilmesi için yeni bir kurul oluşturuyoruz, Siyasi Erdem Yönetim Kurulu. AK Parti bir siyasi erdemliler hareketi olarak başladı. Siyasi gücü alırken erdemle birleştirdik, hikmetle, irfanla birleştirdik. Şimdi de bu birleşmeyi kalıcı kılmak ve partimizin kadroları içinden gelen tecrübe birikimini yeni siyaset nesillerine aktarmak için Siyasi Erdem ve Etik Kurulu oluşturuyoruz” diyen AK Parti Genel Başkanı veBaşbakan Ahmet Davutoğlu, sözlerinin devamında şunları söyledi:
”3 dönem kuralına bazı istisnalar getiriyoruz”
“İki önemli genel başkan yardımcılığı daha kuruyoruz. Birisi, insan haklarından sorumlu genel başkan yardımcılığı diğeri de şehir, çevre ve kültür işlerinden sorumlu genel başkan yardımcılığı. Daha önce başka birimlerde deruhte edilen bu görevler, bugün başlı başına kendi birimlerini oluşturacak şekilde organize edilecekler. Yine tüzüğümüzle birlikte, bu dönemin, 25’inci dönemin kısa olması sebebiyle 3 dönem kuralına bazı istisnalar getiriyoruz”
“1 Kasım seçimleri yeni bir milattır”
1 Kasım seçimleri hakkında da konuşan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Şehitlerimizin toprağa düştüğü bugünlerde, bu şehitlerimizin mirası üzerinde herhangi bir siyasi hesap yapan olursa, onların karşısında AK Parti kadroları dimdik duracak. Kim Türkiye’yi kana bulamak isteyen, kim Türkiye’de kardeş kavgası çıkarmak isteyen olursa onun karşısında da dimdik duracağız. 1 Kasım seçimleri yeni bir milattır. 5. Olağan Kongremiz bu miladın doğum işaretlerini veriyor” dedi.
“Yüzde 60’lık blok sadece kötülükte, şerde buluşuyor”
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Düşünün Sayın Ecevit’le, başörtü yasağını teminat alan bu protokolle koalisyon kuran Sayın Bahçeli, döndü bize her aşamada ‘hayır’ dedi. Milliyetçi Hareket Partili kardeşlerime sesleniyorum: Sizler görüyorsunuz kimlerin ne yaptığını görüyorsunuz. Kimlerin terörle mücadele ettiğini, kimlerin de tezkere müzakereleri yaparken HDP ile birlikte aynı yönde davrandığını görüyorsunuz. ‘Yüzde 60’lık blok’ diyorlardı ya. Yüzde 60’lık blok sadece kötülükte, şerde buluşuyor” ifadelerini kullandı.