Sayan, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde moderatörlüğünü DOW Türkiye ve Orta Asya Başkanı İhsan Necipoğlu’nun üstlendiği “Vizyon 2023” başlıklı oturumda, Bakanlık tarafından son 17 yılda 537 milyar liralık yatırım yapıldığını ve 2019 bütçesinin de 23,2 milyar lira olduğunu söyledi.
Yatırımların öncelikli alanları arasında ulaştırmanın bulunduğunu belirten Sayan, şöyle devam etti:
“Kara yolu… Son 17 yıla bakacak olursak esasında bölünmüş yollar sadece 6 ili birbirine bağlarken bu sayı 76’ya, uzunluk olarak da 6 bin 100 kilometrelerden 26 bin 409 kilometreye yükseldi. Otoyol uzunluğuna bakacak olursak da bin 714 kilometrelerden 2 bin 742 oldu. Demir yoluna bakacak olursak, 12 bin 740 kilometre bir ağımız var. Hava yolu sektörüne bakacak olursak, dünya ortalamasının 3 katı oranında gelişen bir hava yolu sektörümüz var. Yüz akımız Türk Hava Yolları marka değerini yükselterek iç hat yolcu taşımacılığında rekabetle birlikte başarı da gelmiş oldu. Hava yolu sektörüne yeni havalimanları kazandırmakla kalınmadı, atıl havalimanları da faaliyete geçirildi. Perşembe günü Çıldır’da uçuş okulumuzu ziyaret ettim. Türk Hava Yollarının bir uçuş okulu var. Aynı gün bir de çağrı merkezi açılışı yaptık, Aydın’da. Çağrı merkezimizde asgari ücretle çalışmak üzere ya da asgari ücretin bir miktar üstü maaşla çalışma üzere insanlarımız istihdam edilirken, uçuş okulu mezunu pilotlarımız yaklaşık bunun 15 ila 20 katı yüksek ücretle çalışmaya devam edecekler, istihdam edilecekler. Yüksek katma değeri olan yatırımlara ve bunların önünün açılmasına daha da önem verdiğimizi hatırlatmak istiyorum. Tersane sayımız 37’den 78’e çıktı.”
Sayan, 300 bin kilometreyi aşan fiber altyapısının oluştuğunu, geniş bant abone sayısının da 20 binden 72 milyona çıktığını bildirdi.
2023 vizyonu olarak her eve geniş bandın gelmesiyle en az 100 megabitlik bir internet altyapısı istediklerini anlatan Sayan, “İletişim alanında biz data, data sahipliği, datanın kullanımı, bunun analiz edilmesi ve verimli şekilde kullanılması noktasında önümüzdeki süreç tamamen data üzerinden şekillenecek. Datasına sahip olanlar ülkelerini çok daha iyi bir şekilde yönetecekler. Türkiye’nin datasının Türkiye’de kalmasıyla ilgili tüm yatırımlarımızı yapıyoruz. Milli teknoloji hamlesiyle gerek ulaşım gerek iletişim alanında yerli ve milli teknolojilerle 2023’te en iyi noktaya gelmek için çalışıyoruz.” diye konuştu.
5G Test Vadisi
Bakan Yardımcısı Sayan, şu anda 7,2 milyar insanın 3’te 1’inin 4G’ye erişim sağladığına işaret ederek, ağır ve emin adımlarla ilerlenen bu yolda 5G’nin sadece iletişim alanında değil, tüm sektörleri çok yakından etkileyecek bir teknoloji olduğunu vurguladı.
5G ile haberleşme teknolojilerinin sadece geleneksel ses, veri, görüntü iletiminden başka bir boyuta taşınacağını, yenilikçi hizmetleri de beraberinde getireceğini anlatan Sayan, şunları kaydetti:
“Tarımdan sağlığa, ekonomiden eğitime tüm alanlarda, sektörde kartlar 5G ile birlikte tekrar oluşacak. Bizim Bakanlık olarak 5G ile ilgili bir, altyapının sağlıklı bir şekilde oturmasını sağlamak, iki, 5G’ye yerli ve milli imkanlarla nasıl ulaşırızın arayışı içindeyiz. Gelecekte milyarlarca nesne, algılayıcı makinenin şebekeye dahil olması kaçınılmaz. 2025 yılı itibarıyla esasında 100 milyarın üstünde farklı bağlantı olacak ve bu bağlantıların sadece yüzde 10’u ses iletişimi olacak. Makinelerin birbiriyle bağlandığı bir dünyadan bahsediyoruz. 5G ile gelen en önemli yenilik esasında hızın vesaire yanı sıra gecikmenin azalması. Gecikme nasıl tanımlanıyor? Yani o, geri dönüşüm süresi. Ben buradan Hakkari’deki bir cerrahi ameliyatı yapabileceğim veya buradan bir dağdan maden çıkarmak üzere kepçeyi benim şoförüm gelecek, şuradaki koltuğa oturarak kullanacak. Bu iş yapış tarzımızı çok daha farklı hale getirecek ve bu anlamda makineler birbiriyle birleşiyor. Biz ne yapıyoruz Bakanlık olarak? Öncelikle ODTÜ, Bilkent ve Hacettepe üniversiteleriyle bir 5G Test Vadisi’ni kurduk. Orada ilk 5G ile ilgili denemelere başlandı. 5G’nin standartlaşmasıyla ilgili çalışmalar 2016 yılında başladı. Bu sene sonunda 5G’de kullanılacak frekanslar belli olacak. Bizim yaptığımız 4,5G yetkilendirmesi esasında teknoloji nötr bir yetkilendirme yani 5G ile ilgili teknolojiyi mevcut frekanslar içinde hizmet vermek isteyen operatörlerimiz 5G teknolojisini daha standart hale gelmeden sunabilecek konumdalar.”
“Çok daha farklı bir dünyaya doğru gidiyoruz”
Sayan, “2020 yılında 5G ile ilgili ilk deneme amaçlı, ticari kullanımın da olduğu denemeyi yapmış olacağız. Biz şunun sözünü verdik; 5G’ye geçen ilk 10 ülkeden biri Türkiye olacak. Bunu yapmakla ilgili bir ‘beyaz kitap’ oluşturduk. 5G Türkiye formunu oluşturduk.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin şu ana kadar iletişim sektöründe çok güzel, iyi bir pazar olarak görüldüğüne işaret eden Sayan, “İletişim sektöründe sadece pazar olmadığımızı, yenilikleri üreten ve ihraç eden bir ülke geleceğimizi görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. Sayan, stratejik bir alan olarak iletişim sektörünü gördüklerini belirtti.
Dünyada baz istasyonu üreten ülke sayısının bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar olduğunu aktaran Sayan, “Bizim yerli ve milli baz istasyonumuz Ulak Baz İstasyonumuz, sadece Ulak’la da sınırlı değil. Bir haberleşme kümesi bizim kontrolümüzde OSTİM’de bir iş birliği halinde kuruldu. Şebekenin tüm ekipmanları yerli ve milli olacak. Sağlıkta, akıllı ulaşım sistemlerinde, otonom araçlarda çok daha farklı bir dünyaya doğru gidiyoruz.” açıklamasını yaptı.