Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre sanık Y.T., 2012 yılı Kasım ayında duygusal ilişki yaşadığı 14 yaşındaki Z.B. ile gezmek için buluştu. İddiaya göre genç kızı Çiftkapı semtine getiren Y.T., burada mağduru kolundan tutup surların içine çekti. Direnen mağduru kafasına taş vurarak bilincini kaybedecek şekilde döven Y.T., daha sonra baygın yatan Z.B.’ye cinsel istismarda bulundu. İddianamede karnı şiştiği için annesi tarafından hastaneye götürülen Z.B.’nin 8.5 aylık hamile olduğunun ortaya çıkması üzerine ailesinin şikayetçi olduğu vurgulandı. Ruh sağlığı bozulan mağdurun takip eden süreçte bir erkek çocuk doğurduğunu belirten savcı, Z.B.’nin devlet korumasına alındığını kaydetti. İddianamede bebek ve şüpheliden alınan doku örneklerinin DNA karşılaştırmasında ana-baba-çocuk ilişkisi bakımından uyumlu olduğunun saptandığı da belirtildi.
ÇOCUĞUN RIZASI TECAVÜZÜ HUKUKA UYGUN HALE GETİRMEZ
Cumhuriyet Savcısı Ömer Yurdusev, şüphelinin 15 yaşını bitirmeyen mağdureyi rızasıyla kaçırıp alıkoyduğu kabul edilse dahi, çocuğun rızasının cinsel istismarı hukuka uygun hale getiremeyeceğini belirtti. Mağdurun ifadesinin samimi olduğunu belirten savcı, bebeğin sanığa ait olduğuna dair bilimsel delillerin varlığına vurgu yaptı. İddianamede şüpheli Y.T.’nin ‘Beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde cebir kullanarak çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘Çocuğa karşı cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 43.5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
10 GÜN SONRA DÜĞÜNÜM OLDU
İddianamenin kabulünün ardından tutuksuz sanık Y.T.’nin yargılanması 2’nci Ağır CezaMahkemesi’nde yapıldı. İfadesinde olay günü mağdur ile surların üstüne çıktıklarını ve yakınlaştıklarını belirten Y.T., “Ancak cinsel birliktelik olmadı. Bu olaydan 10 gün sonra benim düğünüm oldu. Düğünden sonra kendisiyle hiç görüşmedim. Kendisini darp etmedim. Kendisi beni arayarak hamile olduğunu söyledi. Hamile bırakacak şekilde birlikteliğimiz olmadı. Mağdureye tecavüz etmedim”dedi.
İFTİRA ATACAĞINI SÖYLEYİNCE BULUŞMAYI KABUL ETTİM
İfadesi alınan mağdur Z.B. ise olaydan önce Y.T.’nin telefonla kendisini arayarak görüşmek istediğini belirterek, “Gelmezsem bana iftira atacağını söyledi. Yürüdüğümüz sırada beni kolumdan tutup surların içine çekti. Beni dövdü, bayılmışım. Uyandığımda oturmuş, bana bakıp gülüyordu. Orada bulduğum taşları ona fırlattım. Eve gidince yüzümdeki yaraları soran anneme kapkaça uğradığımı söyledim. Bir süre sonra kilo almamdan şüphelenen annem beni doktora götürdü ve hamile olduğum anlaşıldı”dedi.
SAYGIN TUTUM İNDİRİMİ
Kararını açıklayan mahkeme sanık Y.T.’yi önce ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘Cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 14 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın duruşmadaki saygın tutumunu dikkate alan mahkeme indirim yaparak Y.T.’nin 11 yıl 8 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Gerekçeli kararını açıklayan mahkeme heyet raporuna göre mağdurenin ruh sağlığı bozulmadığı için ceza oranını artıran kanun maddesinin uygulanmadığını belirtti.
AVUKAT SANLİ: ISRARLA TUTUKLAMAKTAN KAÇINDILAR
Cezanın yasaya aykırı olduğunu söyleyen mağdur avukatı Halime Sanli, “Yeni kanunda bunun cezasının 16 yıldan az olamayacağı açıkça belirtilmesine rağmen mahkeme suç tarihi itibari ile eski cezayı uyguladı. Eski yasada bile verilecek cezanın 12 yıldan az olamayacağına hükmedilmiş. Devamında cezada artırım yapılması öngörülmesine rağmen bunu da uygulamadılar. Kararı temyiz ettik. Baştan beri cinsel saldırıyı kabul etmeyen sanık hakkında iyi hal indirimi uygulandı. Bu zaten hukuksuzluk. Sanık yargılamada herhangi bir pişmanlık göstermemesine, ilişkiye girdiğinin reddeden bir tutum sergilemesine ve raporlar tamamen sanığın aleyhine olmasına rağmen indirim yapıldı. Taş attığı iddiasıyla çocuklara tutuklama kararı verip cezaevine koyan yargı, 14 yaşındaki kızı döverek hamile bırakan adamı tutuklamaktan ısrarla kaçındı” dedi.