Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Barbaros Oral, fakülte yöneticileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, hekim sözünün anlamına atıfta bulundu. Hekimin aynı zamanda aydın ve donanımlı kişi manasına geldiğine işaret eden Prof. Dr. Kılavuz, hekimlik mesleğini icra edenlerin hayatın her alanıyla ilgili bilgiye sahip olması gerektiğinin altını çizdi. Bilginin olmadığı yerde adaletin olamayacağına işaret eden Kılavuz, “Adaletin olmadığı yerde de hikmet ve bilgece hayat tarzından söz edemeyiz. Hekim aynı zamanda bir düşünür, bir yönetici ve iyi bir sanatkârdır. Ülkemizde bu konuda çok sayıda örnek gösterebiliriz. Kötü bir dönemi geride bıraktık. Çok sayıda insanımızı kaybettik. Gelecekte dünya sağlık tarihi yazıldığı zaman Türkiye’nin pandemi döneminde yüz akı bir tablo çizdiğini söyleyeceğine inanıyorum” dedi.
Gençlere de seslenen Rektör Kılavuz, “Kendinizi en iyi şekilde yetiştirmeye gayret edin. Zaten hocalarınız yani ustalarınız size yolu gösteriyor. Siz o yolda yürüyerek topluma örnek olmaya gayret ediniz. Çok güzel bir ülkeye ve çok güzel insanlara sahibiz. Bu ülkeden gitme fikrini anlayamıyorum. Bu konunun biraz da başkalarından etkilenerek gençlerimizin aklına sokulduğunu düşünüyorum. Ülkemizde çok kıymetli hocalarımız var. Sizlere en iyi şekilde hizmet veriyorlar. Belki sistemde de bir takım düzeltmeler olur. Hiçbir zaman dört dörtlük olmaz. Ancak eski dönem ile karşılaştırdığımız zaman çok sayıda gelişmenin olduğunu görebiliyoruz. Her şeyin iyisinin bizim dönemimizde olmasını istemek doğru değil. Bunu başaracak olan bizleriz, sizlersiniz. İdealist olmalıyız. Bu ülke hepimizin. Herkes kaçarsa bu ülkenin sahibi kim olacak? Bunu sizlere bir büyüğünüz olarak söylüyorum. Ülkemiz çok güzel ve sizin gibi gayretli gençlere ihtiyaç var” diye konuştu.
BUÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. H. Barbaros Oral ise, “İnsanların en zor anlarında, en sıkıntılı zamanlarında yanlarında olmak zorunda kalıyoruz. Doktor olmak para kazanmak için yapılan sıradan bir iş değildir. Yoksa bu kadar sıkıntıya rağmen, içten bir teşekkür veya bir gülümseme ile hiçbir şey olmamış gibi güne başlamak mümkün değildir. Tıp doktoru geniş bir bilgi ve tecrübenin yanı sıra sonsuz bir sabır ve empati yeteneğine sahip olmalıdır. İnsan sevgisini, meslek ahlakını ve merhameti içinde barındıran yüce bir vicdana da sahip olmalıdır. Sağlık çalışanlarımızın tüm bu özelliklere sahip olduğu yaşadığımız pandemi sürecinde çok iyi bir şekilde gözlemlenebilmiştir. Covid-19 pandemisi, sağlık çalışanlarının önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır” şeklinde konuştu.