Olay Gazetesi Bursa

107. yılında Sarıkamış Harekatı: Kayıpları ne artırdı?

www.olay.com.tr’de yayınlanan, gazeteciler Mustafa Özdal ve Yaman Kaya’nın hazırlayıp, sunduğu “Gündem Özel” programına katılan Uludağ Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hacer Karabağ, 22 Aralık 1914’te başlayıp 15 Ocak 1915’te sona eren tarihimizin en acı olayları arasında yer alan Sarıkamış Harekatı’na dair dikkat çeken açıklamalar yaptı. Karabağ, mevsimsel ağır şartların yanı sıra ordudaki değişimin de kayıpları artırdığa işaret ederek “Ordu gençleştirilmiştir ancak deneyimsizleştirilmiştir. Kayıpların en büyük nedenlerinden birisi de bu komuta kademesindeki değişimdir” dedi.

Uludağ Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hacer Karabağ, “Sarıkamış Harekatı tarihimizdeki en acı kayıplardan, en acı süreçlerden bir tanesi. Savaş her türlü şekilde yıkıcıdır, Atatürk’ün dediği gibi savaş bir cinayettir ve bu Sarıkamış’ta çok daha hazin bir netice doğurmuştur” ifadelerini kullandı.

En önemli problemlerden bir tanesi kıyafet ve beslenme yetersizliğiydi”

Doç. Dr. Karabağ, “Sarıkamış’ta düşmanla değil doğayla mücadele söz konusudur ve kayıpların çok büyük bir kısmı da bundan kaynaklanıyor. O coğrafya ile ilgili birkaç bilgi vermek gerekirse hatta somutlaştırmak için Bursa ile de karşılaştıralım 3 bin 100 rakım Allahuekber Dağları’nın zirvesinden bahsediyoruz yani Uludağ’ın üzerine bir 500-600 metre daha koymamız gerekiyor. Bununla beraber en soğuk mevsim Aralık, eksi 30-40 derecelerin görüldüğü bir dönem ki en önemli problemlerden bir tanesi kıyafet ve beslenme yetersizliğiydi. hatta Iğdırlı Ali Çavuş, mesela o dönem Yemen’den gelen askerlerden bir tanesi, diyor ki Arabistan çöllerinin o sıcağı buradan daha iyiydi. Köprüköy ve civarındaki çadırın kapısının soğuktan buz kesip düştüğünü ifade eder. Böylesi bir coğrafyada, kimi noktalarda 2-3 metrelik bir kar kalınlığı söz konusu. Bundan dolayı da kayıplar çok fazla olmuştur savaş esnasında” şeklinde konuştu.

Ordu gençleştirilmiştir ancak deneyimsizleştirilmiştir”

Doç. Dr. Hacer Karabağ, “Hasan İzzet Paşa’nın istifasının temel nedeni özellikle bu taarruzun gerçekleştirildiği mevsimin uygun olmadığını söyler. Enver Paşa’nın bu konudaki ısrarının nedeni de Alman istihbaratıdır. Almanlar, 1914 Ağustos’unda Rusları bir kuşatma ile Tannenberg Muharebesi’nde imha etmişlerdir ve Almanlar’ın şöyle bir istihbaratı var Ruslar kuşatma altında dağılabiliyorlar. Bu konuda çok zayıflar. O yüzden de Sarıkamış’ta onların bir kuşatma ile imha edilmesi lazım. Enver Paşa, hem Alman istihbaratına güvendiği için hem de tabii ki Türk askerine güvendiği için çünkü vatan konusunda özveriyle mücadele eden bir asker söz konusu bununla beraber Balkan Harbi’nde çok ağır bir kayıp alınmış, bunun telafisi için de Ruslara bir darbe indirmesi isteniyor. Fakat öngörüsüzlük şurada evet bahar dönemi olsa, mevsimin kış olması, şartların ağır olması bununla beraber komuta kademesini de değiştiriyor sadece Hasan İzzet Paşa istifa etmiyor, bu akarsuyu geçerken at değiştirmek misali önemli, deneyimli komutanların istifa ettiğini ya da görevden alındığını görüyoruz. Ordu gençleştirilmiştir ancak deneyimsizleştirilmiştir. Kayıpların en büyük nedenlerinden birisi de bu komuta kademesindeki değişimdir” açıklamasını yaptı.

Kayıplarla ilgili neden kesin bilgi yok?

Bu kayıplarla ilgili kesin, net bir rakamın verilemeyeşinin en önemli nedeni seferberlik ilanı ile kayıt dışı alınanlar da var askere. Bu yüzden de tespitte zorluk yaşanıyor” görüşünü belirten Doç. Dr. Karabağ, “Fakat Fevzi Çakmak, Liman von Sanders, Ali İhsan Sabis Paşa bunlar genel olarak benzer bir rakam verirler. Toplamda 90 bin civarında kayıp var. Bunlardan 60 bin civarı donarak şehit olanlar. Firariler var, tifüs salgını var o dönemde bunlardan dolayı da kayıplar var. Rus kayıpları ile ilgili verilen rakamlar şu toplamda 30 bin kayıp var. Onlarda da 9 bin kadar donarak ölen asker söz konusu. Bizim sadece bahar dönemi geldiğinde, kar eridiğinde Rusların bulduğu kilometrelerce yol hattı üzerinde 23 bin donarak şehit olmuş askerimiz var. Rus arşivinde görüntüleri, kayıtları mevcut. Sadece 23 bin askeri onlar tespit ediyorlar” dedi.

Sarıkamış Harekatı ve Atatürk

Doç. Dr. Hacer Karabağ, “Enver Paşa ile Mustafa Kemal çağdaşlar zaten okul döneminden de beraber birbirlerini tanıyorlar daha sonra İttihat ve Terakki içinde ilk dönemler Atatürk de yer alınca o tanışmaları daha da artıyor. Fakat ikisi de işlerinde oldukça hırslılar ve Enver Paşa ile daha sonra yolları ayrılacak. İttihat ve Terakki’nin özellikle Balkan Harbi sırasında siyaset-ordu ilişkisini sağlayamaması dolayısıyla Mustafa Kemal geri çekilecektir ondan sonra da ilişkileri çok iyi olmamıştır zaten. Bu süreçte Enver Paşa’nın böyle bir kayıp yaşaması, geri çekilmesi, Çanakkale’de başarı kazanan, zafer kazanan, muzaffer komutan olarak görülen Atatürk’ün Türk Milleti tarafından daha ön plana çıkarılmasını sağlamıştır. Daha sonraki süreçte de Türk Milletinin, Atatürk’ün arkasında durmasında bu savaş kazanan muzaffer komutan olması yatacaktır” şeklinde konuştu.

Sarıkamış hüsranı Ermeni çetelerin önünü açtı

Doç. Dr. Hacer Karabağ, “Doğu işgallerine gelecek olursak 3. Ordu eridikten sonra 3 kolordu 118 bin rakamı verilir, 120 bin rakamı verilir; 3 kolordunun toplamı burada 9., 10. ve 11. kolordular var geriye kalan 15 bin civarında bir asker olacaktır ve tabii ki Ruslar 4 Ocak’ta tekrar bir taarruza geçerler, 9. Kolordu tamamen esir düşecektir. Hatta Hafız Hakkı Paşa o dönem Enver Paşa’nın kendi yerine bıraktığı komutan atına atlayıp zor kaçacaktır ve bu süreçten sonra Ruslar; Erzurum, Erzincan, Muş, Bitlis, Trabzon bu bölgeyi ele geçirdiler ve sadece onların bölgeyi ele geçirmesi değil Ermeni çetelerinin bu bölgedeki faaliyetleri bu süreçten sonra başlayacak 1,5 milyon insanın bu bölgeden göçmesine neden olan katliamları bu çeteler gerçekleştireceklerdir, Ruslar’dan aldıkları o cesaretle… Bolşevik Devrimi ile Ruslar geri çekilecekler Ekim 1917’de ama Ermeni faaliyetleri bölgede devam edecektir. Enver Paşa aslında vatansever bir komutan fakat bu konudaki deneyiminin yetersiz olması, başarısızlığı getirdi, çok hızlı bir şekilde yükselmiştir zaten o dönem Enver Paşa, sarayın damadı olduğu için daha da hızlanmıştır bu süreç” dedi.

Tarih bilinci konusunda eksiğiz”

Uludağ Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hacer Karabağ, sözlerini şöyle tamamladı:

Tarih toplumların hafızasıdır. Bu hafızanın sürekli diri tutulması gerekiyor. Şu anda modern çağın insanları olarak biz sadece kendi hayatlarımızın buhranları ile uğraşıyoruz ama bu vatan için çok fazla bedel ödendi biz bu bedel ödeyenlere minnet duygusu içinde olmalıyız bununla beraber biz de bu vatan için bugün kalemimizle, çalıştığımız işlerle onlara minnetimizi yerine getirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu tarih bilinci konusunda biraz eksiğiz, yeni özellikle gençlerde bu konuda maalesef bir eksiklik görmekteyiz.

Uludağ Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hacer Karabağ’ın açıklamalarının tamamını videomuzdan izleyebilirsiniz.